Marmara Bölgesi, bu yıl kasım ayını ciddi bir yağış azlığı ile kapattı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün paylaştığı son veriler, bölgedeki kuraklık tehlikesinin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Uzun yıllar ortalamalarına göre yağışlarda yaşanan keskin düşüş, özellikle su kaynakları ve tarım açısından endişe yaratıyor.
Yağış Rakamları Endişe Verici
Meteoroloji'nin 1991-2020 dönemini baz alan uzun yıllar ortalamasına göre, Marmara'da kasım ayı yağış miktarı 72,4 milimetre olarak ölçülüyor. Ancak bu yılın kasım ayında bölgeye düşen yağış miktarı sadece 59,1 milimetre olarak kaydedildi. Bu rakam, geçen yılın aynı döneminde düşen 61,8 milimetrelik yağıştan da düşük.
Yapılan karşılaştırmaya göre, Marmara Bölgesi'nde 2025 yılı kasım yağışları, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 18, 2024 yılının aynı ayına göre ise yüzde 4 azalma gösterdi. Bu veriler, kuraklığın giderek derinleşen bir trend haline geldiğini ortaya koyuyor.
Bölgesel Farklılıklar ve Uzman Görüşü
Yağış dağılımında bölgesel farklılıklar dikkat çekiyor. Kasım ayında Balıkesir'in batısı ve Çanakkale'nin güneyinde yağışlar normalin üzerinde seyrederek yüzde 40'tan fazla artış gösterdi. Yağışlı gün sayısı ise Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir ve Bursa'da 10 ile 15 gün arasında değişti.
İstanbul Aydın Üniversitesi'nden meteoroloji mühendisi Dr. Öğretim Üyesi Güven Özdemir, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özdemir, kasım ayının kurak ve sıcak geçmesinin kış mevsimini olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Yağışlarda normaline göre yüzde 18, geçen seneye göre yüzde 4 kaybımız var. Kuraklık giderek artıyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul'un Su Stresi ve Barajların Durumu
Özdemir, özellikle İstanbul'un su durumuna dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Aralık ayının kışın ilk ayı olmasına rağmen baraj doluluk oranlarının düşük seyrettiğini belirten Özdemir, "Kasımda yağış alamadık, aralıkta da yağışlar az gidiyor. Barajlarda 150 milyon metreküp suyumuz var gibi görünüyor. Her gün 4 milyon metreküpe yakın su harcıyoruz. 40 günlük ortalama suyumuz var" dedi.
İstanbul'un su ihtiyacının büyük ölçüde dış havzalardan karşılandığını hatırlatan Özdemir, şu uyarıyı yaptı: "İstanbul'un barajları şu anda dolu bile olsa maalesef 1 yıllık su kapasitesi, İstanbul'un harcanan suyuna yetmiyor."
Uzman, kar yağışının barajlar için önemine de değinerek, karın toprak tarafından yavaşça süzülerek baraj tabanına ulaşmasının su kaynakları için faydalı olduğunu sözlerine ekledi. Özdemir, eski yıllara kıyasla kasım aylarında sıcaklıkların 1 ila 3 derece daha yüksek seyrettiğini, bunun da toprak ısısını artırarak kuraklığı tetiklediğini vurguladı.
Meteorolojik veriler ve uzman yorumları, iklim krizinin somut etkilerinin Marmara Bölgesi'nde giderek daha belirgin hale geldiğini gösteriyor. Yağış rejimindeki bu değişikliklerin, su yönetimi politikalarının acilen gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ettiği belirtiliyor.
