Suriye Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Nureddin Ali Na'san, Türkiye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu'nun daveti üzerine resmi bir ziyaret gerçekleştirmek üzere Ankara'ya geldi. Bu önemli ziyaret, iki ülke arasındaki güvenlik ve askeri işbirliği müzakereleri kapsamında gerçekleşti.
Üst Düzey Görüşmeler ve Gündem
Na'san, Ankara programı çerçevesinde yalnızca Genelkurmay Başkanı Bayraktaroğlu ile değil, aynı zamanda Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile de bir araya geldi. Taraflar arasındaki görüşmelerde, Suriye'nin kuzeyindeki en kritik güvenlik meseleleri masaya yatırıldı.
Edinilen bilgilere göre, görüşmelerin ana gündem maddelerinden biri, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) oldu. Mevcut mutabakat çerçevesinde, SDG unsurlarının Suriye ordusuna entegre olmaması durumunda devreye alınabilecek askeri operasyon seçeneği taraflarca değerlendirildi.
Zamanlama ve Türkiye'nin Görüşü
Bu üst düzey temas, SDG'ye tanınan sürenin bitiş tarihi olan 31 Aralık'a (bugün) bir gün kala gerçekleştirildi. Ziyaretin zamanlaması, konunun aciliyetini ve önemini ortaya koydu.
Görüşmelerde ayrıca, son günlerde SDG tarafından düzenlendiği belirtilen saldırılar da ele alındı. Şam yönetiminin, 31 Aralık sonrası için SDG'ye yönelik olası bir askeri harekâtı değerlendirme sürecinde olduğu ve bu konuda Türkiye'nin görüşünü aldığı öğrenildi. Bu durum, iki ülke arasında bölgesel güvenlik konularında koordinasyon ve istişarenin sürdüğünü gösterdi.
Sonuç ve Olası Gelişmeler
Ankara'daki bu kritik görüşmeler, Suriye'nin kuzeyindeki istikrarsızlık kaynağı olarak görülen SDG varlığına karşı ortak bir tutum geliştirilmesi yönünde adımların tartışıldığını işaret etti. İki ülke askeri yetkilileri arasındaki doğrudan iletişim kanalının aktif şekilde kullanılması, bölgedeki gelişmelerin yakından takip edildiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Önümüzdeki günlerde, SDG meselesinde atılacak somut adımlar ve Türkiye ile Suriye arasındaki bu güvenlik diyaloğunun seyri, bölgesel dengeler açısından belirleyici olacak gibi görünüyor. Tarafların, terör tehdidi olarak gördükleri yapıya karşı koordineli bir politika izlemeye yönelik niyetleri dikkatle izleniyor.
