Bingöl'de adeta kaderin bir oyunu yaşandı. Uzun zamandır aranan, neredeyse unutulmaya yüz tutmuş bir zanlı, beklenmedik bir operasyonla nihayet yakayı ele verdi. Sanki gerilim filmlerinden fırlamış bir sahne gibiydi her şey.
Emniyet güçleri, adeta bir dedektif romanındaki gibi sabırla çalışmıştı. Günler, haftalar belki de aylar süren takibin ardından, her şey bir anda gelişti. Zanlının saklandığı adres, dikkatlice planlanmış bir operasyonla basıldı. O anları düşünsenize - her şey saniyeler içinde olup bitmişti.
Uzun Soluklu Bir Kovalamacanın Sonu
Aslında bu, sıradan bir operasyon değildi. Emniyetin dosyalarında yerini koruyan, üzeri tozlanmaya yüz tutmuş bir dosyaydı bu. Zanlı hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunuyordu, ama o, adeta buhar olup uçmuştu. Ta ki dün akşama kadar.
Operasyon ekibi, zanlının izini sürmek için neredeyse bir dedektif gibi çalışmıştı. İpuçları, gözlemler, istihbarat... Hepsi titizlikle değerlendirilmişti. Ve sonunda, beklenen an geldi.
Son Dakikada Gelişen Olaylar
O an her şey çok hızlı gelişti. Emniyet ekipleri, zanlının sığındığı adrese operasyon düzenledi. İçeri giriş, zanlının şaşkın bakışları, olay yerindeki gergin anlar... Tüm bunlar, adaletin tecelli edişinin bir parçasıydı artık.
Zanlı, hakkındaki kesinleşmiş hapis cezasından kaçamayacağını anlamıştı. Yıllardır süren bu kaçış macerası, nihayet sona ermişti. Şimdi sıra, hukukun gereğinin yerine getirilmesindeydi.
Bu operasyon, aslında şunu gösteriyor: Adalet her zaman tecelli eder. Bazen zaman alabilir, bazen beklenmedik anlarda gerçekleşir, ama mutlaka yerini bulur. Bingöl'de yaşanan bu olay da bunun en somut örneklerinden biri oldu.
Zanlı, adliyeye sevk edilirken yüzündeki ifade her şeyi anlatıyordu adeta. Yıllardır süren kaçışın yorgunluğu, bir de yakalanmanın verdiği o buruk his... Sanırım o an, 'kaçmanın anlamsızlığını' tüm çıplaklığıyla yaşadı.
