Güneşin ışıldadığı o sıradan bir günde, Aksaray'ın sessizliğini bir anda yırtan o korkunç ses... Sanki zaman durmuştu. İnsanın içini acıtan, yüreği burkan bir andı bu.
Merkeze bağlı Esentepe köyü yakınlarında -neredeyse inanmak istemeyeceğiniz bir talihsizlikle- askeri bir araçla otomobil çarpıştı. O an orada olanlar için hayat bir anda karardı adeta.
Acı Haber Peş Peşe Geldi
İlk başta sadece bir kazaydı belki. Ama sonra acı gerçekler bir bir ortaya çıktı. İki askerimiz... Vatan için canlarını vermeye her an hazır olan o yiğit insanlar, şehit düştü. İsimleri bile yüreğimize işliyor: Uzman Çavuş Yunus Emre Gürbüz ve Uzman Çavuş Burak Yıldırım.
Ve siviller... Onlar da bu talihsiz kazanın kurbanı oldular. İki masum insan daha hayatını kaybetti. İsimlerini öğrendikçe içimiz burkuluyor: İsmail Çalışkan ve Mustafa Demir.
Yaralılar Arasında Durumu Ağır Olanlar Var
Olay yerine adeta bir anda üşüşen ambulanslar, doktorlar, sağlık ekipleri... Koşturmaca, telaş, endişe. Yaralıların bazıları -ne yazık ki- oldukça kritik durumda. Hastaneye yetiştirilmeye çalışılıyor hepsi. Kimi ağır yaralı, kimi şans eseri hafif sıyrıklarla atlatmış.
Şu an için net bir şey söylemek zor ama -biliyorsunuz- bu tür kazalarda ilk saatler çok önemli. Doktorlar gece gündüz demeden çalışıyorlar.
Yetkililer Hızla Devreye Girdi
Olay duyulur duyulmaz herkes harekete geçti sanki. Valilik, emniyet, jandarma... Hepsi seferber oldu. Kazanın nasıl olduğunu anlamaya çalışıyorlar şimdi. Detaylı bir soruşturma başlatıldı bile.
Askeri yetkililerin yüzündeki o ifadeyi tahmin edebiliyorsunuz. Hem meslektaşlarını kaybetmenin acısı, hem de bu acı olayın nedenini anlamaya çalışmanın verdiği karışık duygular...
Bu tür haberleri duydukça insanın içi sızlıyor gerçekten. Bir anda her şey bitiveriyor işte. Bir ailenin evladı, bir annenin çocuğu, belki de küçük bir çocuğun babası...
Cenazeler için hazırlıklar başladı bile. O acı törenler, gözyaşları, hıçkırıklar... En zoru da o anlar galiba. Şehit askerlerimizin naaşları memleketlerine gönderilecek. Oralarda son görevlerini yapmak üzere.
Hayat böyle işte. Bazen hiç beklenmedik anlarda, hiç ummadığınız şeyler oluyor. Geride kalanlara ise sadece sabır ve başsağlığı diliyorsunuz. Kelimeler yetmiyor böyle zamanlarda.