Havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri olan Malezya Havayolları'na ait MH370 sefer sayılı uçağın akıbeti, 11 yıl sonra yeniden araştırılıyor. Malezya hükümeti, okyanus tabanı aramalarında uzmanlaşmış Ocean Infinity şirketi ile yeni bir iş birliğine giderek arama çalışmalarını yeniden başlattı.
55 Günlük Kritik Arama Süreci
Yetkililer, yarın itibarıyla başlayacak olan arama faaliyetlerinin 55 gün boyunca aralıklarla yürütüleceğini açıkladı. Operasyon, dikkat çekici bir mali model üzerine kurulu. Ocean Infinity şirketi ile yapılan anlaşma, "enkaz bulunamazsa ödeme yapılmaz" şartını içeriyor. Yani, şirket ancak uçağın enkazını tespit etmesi halinde 70 milyon dolar tutarında bir ödeme alacak.
Şirketin, uçağın bulunma ihtimalinin en yüksek olduğu düşünülen Hint Okyanusu'ndaki yaklaşık 15 bin kilometrekarelik bir alanı taraması planlanıyor. Bu yeni girişim, ailenlerin ve havacılık camiasının uzun süredir devam eden umutlarını yeniden canlandırdı.
Bir Uçağın İzleri Neden Kayboldu?
8 Mart 2014 tarihi, havacılık tarihine karanlık bir gizem olarak kazındı. MH370 sefer sayılı uçak, Kuala Lumpur'dan Pekin'e gitmek üzere havalandı. Ancak kalkıştan 38 dakika sonra rotasından aniden sapan uçak, radarlardan silindi ve bir daha kendisinden hiçbir haber alınamadı.
Olayın ardından başlatılan uluslararası arama çalışmaları, tarihin en kapsamlı ve en pahalı operasyonlarından biri oldu. 26 ülkeden 60 gemi ve 50 uçağın katıldığı bu devasa çaba, 2017 yılında sonuç alınamadan sona erdi. Ocean Infinity'nin 2018'de gerçekleştirdiği arama girişimi de yaklaşık 3 ay sürmesine rağmen başarısızlıkla neticelendi.
Bugüne kadar, Hint Okyanusu kıyılarında uçağa ait olduğu düşünülen bazı parçalar bulunsa da, ana enkaza ve 239 yolcu ile mürettebata ait hiçbir iz ulaşılamadı.
Bitmeyen Sorular ve Komplo Teorileri
MH370 vakası, yalnızca fiziksel bir kayıp değil, aynı zamanda cevaplanamayan sorularla dolu bir bilmece olmaya devam ediyor. Olayla ilgili, uçağın kasten düşürüldüğü, kaçırıldığı veya pilot tarafından yönlendirilerek rotasından çıkarıldığı yönünde sayısız iddia ve komplo teorisi ortaya atıldı.
2018'de yayımlanan resmi soruşturma raporu, önemli bir tespitte bulundu: uçağın kontrol sistemlerinin bilinçli olarak manipüle edildiği anlaşıldı. Ancak bu müdahalenin arkasındaki neden ve fail, gizemini koruyor. Bu yeni arama çalışması, belki de on bir yıldır süren bu karanlık perdeyi aralayacak son bir şans olarak görülüyor.