Bankacılık sisteminde adeta deprem etkisi yaratan bir operasyonla karşı karşıyayız. Gözlerimiz fal taşı gibi açıldı doğrusu - tam 61 şüpheli, ülke genelinde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alındı. İşin iç yüzüne bakınca, olayın boyutları gerçekten dudak uçuklatıcı.
Banka hesaplarında tam 200 milyon TL'lik işlem hacmi bulunan bu şüpheliler, adeta modern zaman dolandırıcılığının ustaları gibiydi. Ama her güzel oyunun bir sonu var derler ya, işte o son geldi çattı.
Operasyonun Perde Arkası
Aslında her şey, bankacılık sistemindeki düzenli takipler sırasında başladı. Finansal istihbarat ekipleri, bazı hesaplardaki hareketliliğin 'normalin çok üzerinde' olduğunu fark etti. Kimi hesaplar günde onlarca, hatta yüzlerce işlem görüyordu - tıpkı arı kovanı gibi sürekli bir hareketlilik vardı.
Şüphe uyandıran nokta şuydu: Bu işlemlerin çoğu, mantıklı bir ticari faaliyetten ziyade, paranın döndürülmesi amacıyla yapılıyor gibiydi. Para bir hesaptan diğerine aktarılıyor, sonra anında başka hesaplara dağıtılıyordu. Yani klasik 'para aklama' yöntemlerinin dijital versiyonu diyebiliriz.
Şüpheliler Nasıl Tespit Edildi?
- Finansal analiz ekipleri, şüpheli işlemleri 'anomali tespit sistemleri' ile belirledi
- Hesaplar arasındaki para transferlerinin zamanlaması ve miktarları incelendi
- Şüphelilerin dijital izleri takip edilerek fiziki adreslerine ulaşıldı
- Operasyon öncesi aylarca süren teknik ve fiziki takipler yapıldı
Ve nihayet, sabahın erken saatlerinde kapılar çalındı. 16 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonlarla, bu şüpheli ağın üyeleri bir bir ele geçirildi. Gözaltına alınanlar arasında -inanması güç ama- kendini 'dijital yatırım uzmanı' olarak tanıtanlar bile vardı.
200 Milyon TL'lik Puzzle
Ortada devasa bir finansal puzzle vardı ve her parça bir diğerine bağlıydı. İşlemler o kadar karmaşıktı ki, takip edenlerin kafasını karıştırmak için özellikle bu şekilde yapıldığı düşünülüyor. Ama biliyorsunuz, her karmaşık sistemin mutlaka bir açığı vardır.
Operasyonun en çarpıcı yanı ise, şüphelilerin çoğunun 'sıradan vatandaş' görünümünde olmasıydı. Komşunuz, bakkalınız, hatta belki de akrabanız olabilecek insanlar... İşte bu durum, suçun boyutlarını daha da ürkütücü hale getiriyor.
Şimdi herkesin aklında aynı soru: Bu kadar büyük bir para trafiği nasıl olur da bu kadar uzun süre fark edilmez? Aslında fark edilmiş - sadece zamanlama konusunda stratejik bir bekleyiş söz konusuymuş. Yetkililer, ağın tamamını çözmek için doğru zamanı beklemiş.
Sonuç olarak, finansal sistemimizdeki denetim mekanizmalarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Belki de bu operasyon, benzeri suçlara niyetlenenlere güçlü bir mesaj oldu: Türkiye'de artık 'dijital dolandırıcılık' da göz açtırmıyor.