İstanbul'da, yeni doğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelere sevk ederek ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen organize suç örgütüne yönelik davanın 36. duruşması görüldü. 13'ü tutuklu 63 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, toplamda 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Duruşmada Yoğun Güvenlik Önlemleri
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu tutuklu 6 sanık ile bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı. Bazı sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Salon ve çevresinde polis ekipleri tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşma, sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam etti.
1399 Sayfalık İddianamede Çarpıcı Detaylar
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianame, suç örgütünün işleyişini gözler önüne seriyor. İddianamede, örgütün sevk ve idaresini doktor Fırat Sarı ile birlikte doktor İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
Örgütün temel amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak olduğu vurgulanıyor. Bunun için 112 sevk sistemini bertaraf ettikleri, hasta bebeklerin durumunu olduğundan ağır gösterdikleri ve yatış sürelerini uzattıkları iddia ediliyor. Bu şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) üst sınırda ödeme aldıkları ve bazı hasta yakınlarından da fazla para tahsil ettikleri öne sürülüyor.
Bebeklerin, uygun sağlık hizmeti verebilecek hastanelere değil, örgüt için en karlı görünen hastanelere yatırıldığı kaydedilen iddianamede, elde edilen karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyeleri arasında paylaşıldığı ifade ediliyor. İddianameye göre esas amaç, bebeklerin sağlığını iyileştirmek değil, maddi kazancı maksimize etmekti.
10 Bebek Ölümü ve Ağır Cezalar
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için, 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10'ar kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan 11 kez ceza talep ediliyor. İki sanık için toplamda 177 yıl altışar aydan 582 yıl dokuzar aya kadar hapis isteniyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir için ise aynı suçlara ek olarak "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. İddianamede, 8'i kadın olmak üzere toplam 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
Davada Yaşanan Gelişmeler ve Son Durum
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerdeki hastalar kamu hastanelerine sevk edilmişti. Ayrıca, soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında ölümle tehdit eden kişiler tutuklanmıştı.
Davada önemli gelişmeler yaşandı. Sanıklardan doktor İlker Gönen, 1 Şubat'ta Antalya'da tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar etti ve dosyası düşürüldü. Savcıyı tehdit etmekten sanık Mustafa Kemal Zengin'in dosyası ise ana davadan ayrıldı. Ayrıca, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 13 sanığı kapsayan 57 sayfalık ek iddianame ana dosyayla birleştirildi. Firari hemşire Serenay Şenkalaycı'nın da sanık olarak yer aldığı bu birleştirme sonucu, davadaki toplam sanık sayısı 63'e yükseldi.
