ABD Başkanı Donald Trump, ülkesi için büyük bir tehdit olarak gördüğü uyuşturucu sorununa karşı sert bir dil kullandı. Trump, uyuşturucuyu "kitle imha silahı" olarak nitelendirerek, bu alanda yoğun bir mücadele başlatacaklarını duyurdu.
ABD'de Fentanil Krizi ve Yeni Strateji
Trump yönetiminin özellikle hedefinde, sentetik bir opioid olan ve ABD'de çok sayıda ölüme yol açan fentanil bulunuyor. Trump, bu maddeyi "insanlara büyük ölçekli zarar veren bir kimyasal tehdit" şeklinde tanımlayarak, nükleer veya kimyasal silahlarla kıyasladı.
Bu radikal tanımlamanın ardından, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve diğer ulusal güvenlik kurumlarının, uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede daha aktif bir rol üstlenmesi planlanıyor. Yönetim, fentanil üretim ve ticaretini uluslararası çetelerle, özellikle Çin ve Meksika merkezli ağlarla ilişkilendiriyor ve bu gruplara karşı terörle mücadele yetkilerinin kullanılmasını istiyor.
Ancak bu hamle, bazı uzmanlar tarafından sembolik ve politik bir adım olarak değerlendiriliyor. Eleştirenler, soruna bir "silah" gözüyle bakmak yerine, halk sağlığı odaklı çözümlerin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor.
Türkiye'de Alarm Veren Tablo: 120 Bin Hükümlü
Uyuşturucu sorunu, Türkiye için de kritik bir ulusal güvenlik meselesi olarak öne çıkıyor. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde (MGSB) de yer alan bu tehdide karşı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında bir komisyon kuruldu ve bir eylem planı hazırlandı.
Resmi veriler, tablonun vahametini gözler önüne seriyor. 2024 yılı itibarıyla Türkiye'deki cezaevlerinde bulunan yaklaşık 340 bin hükümlü ve tutuklunun yüzde 36'sı, yani 120 bin kişi, uyuşturucu suçlarından dolayı bulunuyor. Bu oran, uyuşturucuyu cezaevlerindeki en yaygın suç profili haline getiriyor.
Hangi Maddeler Ne Sıklıkta Kullanılıyor?
ABD ve Avrupa'da fentanil ön plandayken, Türkiye'de uyuşturucu pazarı farklı bir dağılım gösteriyor. Emniyet verilerine göre, suça karışanlar arasında en yaygın kullanılan madde yüzde 49,2 ile esrar (cannabis). Bunu, yüzde 24,9 ile metamfetamin takip ediyor.
Listede eroin, sentetik kannabinoidler (bonzai), reçeteli uyarıcı haplar ve son dönemde kullanımı artan kokain de yer alıyor. Birleşmiş Milletler ve yerel uzmanlar, Türkiye'de metamfetamin gibi sentetik uyuşturucuların kullanımında ciddi bir artış olduğuna dikkat çekiyor.
Genç Nüfus Risk Altında: İlk Deneme Yaşı 13-14
En büyük endişe, genç nüfus üzerinde yoğunlaşıyor. Araştırmalar, uyuşturucu kullanıcılarının büyük çoğunluğunu 15-24 yaş arası genç yetişkinlerin oluşturduğunu gösteriyor. Daha da çarpıcı olan ise, kimyasal madde deneme yaşının ortalama 13-14'e kadar düşmesi.
İstanbul'da lise 10. sınıf öğrencileri arasında yapılan bir çalışmada, öğrencilerin yüzde 2,9'u en az bir kez esrar kullandığını belirtirken, yüzde 4,9'u uçucu madde denediğini ifade etti. Mersin Üniversitesi'ndeki bir araştırmada ise öğrencilerin yaklaşık yüzde 6,8'i hayatında en az bir kez uyuşturucu madde kullandığını aktardı.
Risk faktörleri arasında madde kullanan arkadaş çevresi, sigara ve alkol kullanımı, düşük aile iletişimi ile ebeveyn eğitimsizliği öne çıkıyor. Erkeklerde kullanım oranı kadınlara göre daha yüksek seyrediyor.
Ölümlerdeki Ürkütücü Artış
2024 yılına ait bir rapor, uyuşturucuya bağlı ölümlerde önceki yıla göre yüzde 42'lik kaygı verici bir artış olduğunu ortaya koydu. Bu ölümlerde, çoklu madde kullanımı ile metamfetamin ve sentetik uyuşturucuların payı büyük. Metamfetamin, doz aşımı kaynaklı ölümlerde giderek daha önemli bir faktör haline geliyor.
Sonuç olarak, küresel bir sorun haline gelen uyuşturucu ile mücadele, ABD'de olduğu gibi Türkiye'de de sadece güvenlik boyutuyla değil, aynı zamanda gençleri korumaya yönelik kapsamlı halk sağlığı, eğitim ve sosyal politikaları gerektiriyor.