ABD'de Beyaz Saray'a yakın bir bölgede gerçekleşen silahlı saldırının ardından ülkenin göçmen politikalarında önemli değişikliklere gidildi. İki Ulusal Muhafız askerinin hedef alındığı olay, hükümeti yeni önlemler almaya zorladı.
Saldırı Sonrası Hızlı Tepki
26 Kasım'da yerel saatle 14.15 sularında, Beyaz Saray'a yakın bir bölgede görev yapan iki Ulusal Muhafız askeri silahlı saldırıya uğradı. Washington Polis Departmanı'nın açıklamasına göre, saldırıda yaralanan askerlerden biri hayatını kaybetti, diğeri ise yaralandı.
Olayın ardından kısa sürede harekete geçen yetkililer, saldırganın 29 yaşındaki Afganistan uyruklu Rahmanullah Lakanwal olduğunu ve olay yerinde yakalandığını duyurdu. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Kash Patel, saldırganın tek başına hareket ettiğini doğruladı.
Göçmen Politikalarında Köklü Değişiklikler
Saldırının ardından ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS) Direktörü Joseph Edlow, sosyal medya üzerinden önemli bir açıklama yaptı. Edlow, "USCIS, her bir yabancının en üst düzey derecede incelenip izlendiğinden emin olana kadar tüm iltica taleplerine yönelik kararları askıya almıştır" ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı da paralel bir karar alarak Afganistan pasaportu sahiplerine vize verilmesini askıya aldığını duyurdu. Bu karar, özellikle Afgan göçmenlerin işlemlerini doğrudan etkileyecek.
Saldırının Detayları ve Sonuçları
Columbia Bölgesi Savcısı Jeanine Pirro'nun paylaştığı bilgilere göre, saldırıda hayatını kaybeden Ulusal Muhafız üyesi 20 yaşındaki Sarah Beckstrom oldu. Yaralı olarak kurtulan diğer asker ise 24 yaşındaki Andrew Wolfe olarak belirlendi.
Savcı Pirro, zanlı Lakanwal'ın Beckstrom'un ölümü nedeniyle birinci derece cinayetle suçlanacağını açıkladı. ABD basınında yer alan haberlere göre, saldırganın geçmişinde CIA ile bağlantıları olduğu iddia edildi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, saldırının ardından alınan güvenlik önlemleri kapsamında başkentteki Ulusal Muhafız sayısının artırılacağını duyurdu. Hegseth, Başkan Donald Trump'ın talimatıyla 500 yeni askerin Washington'a sevk edileceğini belirtti.
Bu gelişmeler, ABD'nin göçmen politikalarında yeni bir döneme girdiğini gösterirken, güvenlik önlemlerinin de önemli ölçüde artırılacağını işaret ediyor.
