Avrupa Yayın Birliği'nin (EBU) İsrail'in 2026 Eurovision Şarkı Yarışması'na katılımını onaylaması, uluslararası alanda sert tepkilere ve boykot kararlarına yol açtı. Genel Kurul'da alınan kararın ardından bir dizi ülke yarışmadan çekileceğini açıklarken, İngiliz kamu yayıncısı BBC ise EBU'nun kararına destek verdi.
EBU Kararı ve Tepkiler
EBU Genel Kurulu'nda İsrail'in 2026 etkinliğine katılımının ele alınması ve onaylanması, derin bir tartışma başlattı. Bu karara ilk yanıt, bazı Avrupa ülkelerinden boykot şeklinde geldi. İrlanda, Hollanda, İspanya ve Slovenya, İsrail'in katılımına tepki olarak yarışmadan çekilme kararı aldıklarını duyurdu. Bu ülkeler, EBU'nun aldığı pozisyonu protesto etmeyi amaçladıklarını belirtti.
BBC'nin Destek Açıklaması ve Siyasi Tepkiler
Diğer ülkelerin aksine, İngiliz kamu yayıncısı BBC, EBU'nun ortak kararını desteklediğini açıkladı. BBC'den yapılan resmi açıklamada, "EBU üyeleri tarafından verilen ortak kararı destekliyoruz. Bu, EBU kararlarını uygulamak ve kapsayıcı olmakla ilgilidir." ifadeleri kullanıldı.
Ancak BBC'nin bu tutumu, İngiltere'deki bazı siyasetçilerden hızlı ve sert bir tepki gördü. Bağımsız milletvekili Adnan Hussain, X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı paylaşımda BBC'nin açıklamasını alıntılayarak, "Soykırıma platform sağlayan Eurovision’u boykot edin." çağrısında bulundu.
İşçi Partisi milletvekili Zarah Sultana da benzer bir tepki gösterdi. Sultana, "BBC, İrlanda, İspanya, Hollanda ve Slovakya’yı takip ederek Eurovision’u boykot etmeli. Soykırımcı apartheid devleti İsrail’le ilişkilere normal şekilde devam edemeyiz." şeklinde konuştu.
Yarışmanın Geleceğine Dair Belirsizlik
Yaşanan gelişmeler, 2026 Eurovision Şarkı Yarışması'nın formatı ve katılımcı yapısı konusunda belirsizlik yarattı. EBU'nun aldığı kararın, yarışmanın geleneksel olarak savunduğu 'kapsayıcılık' ve 'müzikle birleştirme' ilkeleriyle çeliştiği yönünde eleştiriler artıyor. Önümüzdeki süreçte, daha fazla ülkenin çekilme kararı alıp almayacağı veya EBU'nun tutumunda bir değişiklik olup olmayacağı merakla takip ediliyor. Bu kriz, dünyanın en büyük televizyon etkinliklerinden birini siyasi bir çatışma alanına dönüştürme riski taşıyor.
