Rusya'nın Avrupa'ya Doğalgaz İhracatı 1970'ten Beri En Düşük Seviyede
Rusya'nın Avrupa'ya Doğalgaz İhracatı Rekor Düşüşte

Rusya'nın Avrupa Birliği ülkelerine yönelik doğalgaz ihracatı, Ukrayna'da başlayan savaşın ardından yaşanan kesintiler ve Batılı yaptırımlar nedeniyle tarihi bir düşüş kaydetti. Veriler, ihracatın 1970'li yıllardan bu yana görülen en düşük seviyeye gerilediğini ortaya koyuyor.

Gaz Akışlarındaki Çarpıcı Düşüş

Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel'in analizlerine göre, Rusya'nın AB'ye boru hatları üzerinden yaptığı doğalgaz sevkiyatı 2023 yılında günlük ortalama 60 milyon metreküp civarında seyretti. Bu rakam, savaş öncesi 2021 yılındaki günlük ortalama 400 milyon metreküpün çok altında kalarak yaklaşık %85'lik devasa bir düşüş anlamına geliyor.

İhracattaki bu keskin gerileme, özellikle Kuzey Akım boru hatlarına yönelik saldırılar ve Rus enerji devi Gazprom'un politik sebeplerle gaz akışlarını kısması sonucunda yaşandı. Avrupa, enerji arz güvenliğini sağlamak için hızla alternatif kaynaklara yönelmek zorunda kaldı.

Avrupa'nın Enerji Stratejisindeki Köklü Değişim

Rus gazına olan bağımlılığını azaltmak için harekete geçen Avrupa ülkeleri, bir dizi önlem aldı. Bu önlemlerin başında sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatını artırmak ve yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırmak geliyor. ABD, Katar ve Afrika ülkelerinden yapılan LNG ithalatı rekor seviyelere ulaştı.

Ayrıca, enerji tasarrufu kampanyaları ve depoların hızla doldurulması sayesinde, kış aylarında ciddi bir arz krizi yaşanmasının önüne geçildi. Ancak, Rus gazının ucuzluğunun yerini daha pahalı LNG kaynakları aldığı için, Avrupa sanayisi ve tüketicileri yüksek enerji faturalarıyla karşı karşıya kaldı.

Rusya'nın Gelirlerinde Büyük Kayıp

Bu durum, Rusya ekonomisi üzerinde de ağır bir yük oluşturdu. Enerji ihracatı, Rusya'nın bütçe gelirlerinin bel kemiğini oluşturuyor. Avrupa pazarının büyük oranda kaybedilmesi, Moskova'yı gelir kaybını telafi etmek için yeni pazarlar aramaya itti. Çin'e yönelik doğalgaz ihracatını artırmak ve 'Doğuya Dönüş' politikasını hızlandırmak bu stratejinin ana ayakları oldu.

Fakat, Çin'e uzanan yeni boru hatları projelerinin tamamlanması zaman alacak ve Avrupa'nın sağladığı yüksek geliri kısa vadede telafi etmek mümkün görünmüyor. Bu da Rus ekonomisi üzerindeki baskıyı sürdürüyor.

Enerji Piyasalarının Yeni Dengesi

Rusya-Avrupa arasındaki enerji ticaretindeki bu köklü değişim, küresel doğalgaz piyasalarının haritasını yeniden çizdi. LNG taşımacılığı önem kazanırken, gaz fiyatlarındaki oynaklık arttı. Uzun vadeli tedarik anlaşmalarına olan ilgi yeniden canlandı.

Enerji uzmanları, Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığını kalıcı olarak azaltmayı başardığını, ancak küresel arz-talep dengesinin hassas kalmaya devam ettiğini belirtiyor. Gelecekte yaşanabilecek beklenmedik olaylar veya ekonomik şoklar, enerji fiyatlarında yeni dalgalanmalara yol açabilir.

Sonuç olarak, Ukrayna savaşıyla tetiklenen süreç, onlarca yıldır şekillenmiş olan enerji ticaret rotalarını altüst etti. Hem Avrupa hem de Rusya, yeni enerji jeopolitiğine uyum sağlamaya çalışırken, dünya enerji piyasaları da bu tarihi dönüşümün etkilerini hissetmeye devam ediyor.