İstanbul'un modern mezarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Zincirlikuyu Mezarlığı, kapılarını ilk olarak büyük bir edebiyatçıya açtı. 12 Nisan 1937 tarihinde hayatını kaybeden ünlü şair ve yazar Abdülhak Hamid Tarhan, Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla buraya defnedilen ilk kişi oldu. Bu olay, mezarlığın 'Hatıralar Parkı' vizyonunun da başlangıcını işaret etti.
Bir Av Köşkünden Modern Mezarlığa Uzanan Hikaye
Zincirlikuyu Mezarlığı'nın bulunduğu arazinin geçmişi, 1870'lere kadar uzanıyor. Bölge, aslen Osmanlı Sultanı Abdülaziz'in oğlu Yusuf İzzeddin Efendi için inşa ettirilen bir yazlık av köşkünün bahçesiydi. Ancak 1916 yılında yaşanan trajik bir olay, bölgenin kaderini değiştirdi. Yusuf İzzeddin Efendi'nin köşkte ölü bulunmasının ardından, hem intihar spekülasyonları hem de İttihat ve Terakki tarafından suikaste uğradığı iddiaları ortaya atıldı. Bu olaylar, bölgeyi halkın gözünde 'uğursuz' bir yer haline getirdi ve uzun süre rağbet görmedi.
Şehrin Dışında Yeni Bir Nekropol: İnşa Süreci
1930'lu yıllara gelindiğinde, İstanbul'un hızla büyümesi yeni bir mezarlık alanı ihtiyacını doğurdu. Şehir dışında, genişleme imkanı olan bir yer arayışı başladı. Şişli ve Beşiktaş'a yakınlığı nedeniyle Zincirlikuyu bölgesi en uygun seçenek olarak belirlendi. Bu kararın ardından, 1935 yılında 390.483 metrekarelik bir alan üzerinde modern bir mezarlığın inşasına başlandı. Proje, dönemin anlayışına uygun olarak tasarlandı.
Hatıralar Parkı: Sanat ve Fikir İnsanlarının Huzur Yeri
Mezarlık, inşa edilirken sıradan bir defin alanı olmanın ötesinde bir misyon üstlendi. 'Hatıralar Parkı' adıyla anılan bu proje, başta Türk sanat ve fikir adamları olmak üzere, toplumda iz bırakmış isimlerin bir arada yatacağı bir anıt mezarlık olarak düşünüldü. Abdülhak Hamid Tarhan'ın ilk defin olması bu vizyonun somut bir adımıydı. Bu anlayış doğrultusunda, 1939 yılında Ömer Seyfettin'in naaşı, Kadıköy Mahmutbaba Mezarlığı'ndan alınarak Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla Zincirlikuyu'ya nakledildi.
Zincirlikuyu Mezarlığı, İstanbul'un ilk modern (asri) mezarlığı unvanını taşıyor. 1959 yılına kadar halk arasında 'asri mezarlık' olarak anıldı. Bu tarihten sonra ise bulunduğu semtin adıyla, Zincirlikuyu Mezarlığı olarak tanındı. Bugün pek çok önemli ismin ebedi istirahatgahı olan bu mezarlık, aynı zamanda şehrin sosyal ve kültürel hafızasının da bir yansıması niteliğinde.