Dünya 'ateşkes' diye konuşurken Gazze'de silahlar susmuyor. Aksine, gürültüleri daha da artıyor sanki. İsrail ordusunun saldırıları -sözde ateşkese rağmen- tüm şiddetiyle sürüyor ve rakamlar içler acısı: 68 binden fazla insan hayatını kaybetti.
Bu sayıların arkasında ne var peki? Sadece istatistik mi? Hayır, asla. Her biri bir anne, bir baba, bir çocuk... İnsanlığın göz göre göre kaybettiği canlar.
Ateşkes Mi Dediniz?
Uluslararası arenada ateşkes çağrıları yankılanıyor ama sahada durum tam tersi. İsrail güçleri Gazze'yi bombalamaya devam ediyor. Evet, devam ediyor -tıpkı hiçbir anlaşma yokmuş gibi.
Düşünsenize, bir yanda diplomatik söylemler, öbür yanda patlayan bombalar. İki farklı evren gibi. Hangisi gerçek peki? Gözlerimizle gördüğümüz mü, yoksa kulağımıza fısıldananlar mı?
Rakamlar Donuk, Gerçekler Sıcak
68 bin ölü... Bu sayıyı bir an için zihninizde canlandırmaya çalışın. Koskoca bir stadyumu dolduracak insan sayısı. Her biri nefes alıyordu, umutları vardı, sevdikleri...
Şimdi? Rakamlara dönüştüler. Soğuk, donuk istatistiklere. Ama unutmayalım, her rakamın ardında yok olan bir dünya var.
İnsani Kriz Derinleşiyor
Ölümler yetmiyormuş gibi, hayatta kalanlar için durum daha da vahim. Temiz su yok, yiyecek yok, ilaç yok. Adeta modern zamanların en büyük insani dramı yaşanıyor Gazze'de.
Uluslararası kuruluşlar ne yapıyor peki? Raporlar yazıyor, açıklamalar yapıyor. Ama Gazze halkı için bu kağıt üzerinde kalan sözlerden ibaret. Gerçek yardım ulaşmıyor, ulaştırılamıyor.
Belki de en acı olanı bu: dünyanın seyirci kalması. İnsanlığın bu kadar kolay sırtını dönmesi.
Peki Ya Çözüm?
Diplomasi mi? Evet, deneniyor. Ama sonuç? Sıfır. Ateşkesler lafta kalıyor, saldırılar fiilen devam ediyor.
Bu kısır döngü ne zaman bitecek? Kimse bilmiyor. Ama bildiğimiz bir şey var: Her geçen gün daha fazla can kaybı, daha fazla acı, daha fazla yıkım.
Gazze yanıyor ve dünya seyrediyor. Bu kadar basit işte.
