Günümüzde internetten alışveriş yapmak, su içmek kadar doğal bir eylem haline geldi. Ancak bu dev alışkanlığın başlangıcı, tahmin edebileceğinizden çok daha mütevazı ve ilginç bir hikayeye dayanıyor. İnternette satılan ilk ürünler, bugünkü lüks elektronik eşya veya moda ürünleri değil, günlük market alışverişiydi.
İlk Dijital Market Alışverişi: Televizyon Ekranından Gelen Sipariş
İnternet alışverişinin bilinen en eski örneklerinden biri, 1984 yılına uzanıyor. İleri yaştaki bir kadın, evindeki televizyonu kullanarak yerel marketinden alışveriş yapmayı başardı. Bu alışverişin sipariş listesinde ise margarin, yumurta ve mısır gevreği gibi temel gıda ürünleri bulunuyordu.
Sistem, bugünkü gibi bir web sitesi veya uygulama üzerinden değil, televizyon ve telefon hatları aracılığıyla çalışıyordu. Sipariş, telefon hatları üzerinden iletilirken, ödeme kapıda nakit olarak gerçekleşti ve ürünler müşterinin evine kadar getirildi.
Neden "İlk Çevrimiçi Satış" Kabul Edilmiyor?
Bu ilginç olay, dijital ticaret tarihindeki önemli bir kilometre taşı olsa da, teknik olarak tam anlamıyla "ilk çevrimiçi satış" olarak kabul görmüyor. Bunun en temel nedeni, işlem sırasında elektronik para transferinin yapılmamış olması. Ödemenin nakit olarak tamamlanması, bugün anladığımız şekliyle bir online alışverişten ziyade, dijital bir sipariş ve teslimat hizmeti olarak değerlendirilmesine yol açıyor.
Yine de bu deneyim, tüketicilerin ürünleri fiziken görmeden, ekran aracılığıyla sipariş vermeye olan ilk adımlarından biri olarak tarihe geçti. O günden bugüne, teknoloji inanılmaz bir hızla gelişti ve artık dünyanın dört bir yanından milyarlarca ürün, saniyeler içinde sanal sepetlere ekleniyor.
İnternet alışverişinin bu ilk ve samimi örneği, dijital dönüşümün ne kadar sıradan ihtiyaçlardan doğduğunu ve hayatımızı nasıl kökten değiştirdiğini gösteren mükemmel bir kanıt niteliğinde.