Kamu görevlileri, özellikle de eğitim çalışanları, uzun süredir kötü niyetli ve mesnetsiz şikayetlerle mücadele ediyor. CİMER, MEBİM, dilekçe veya ihbar hatları üzerinden yapılan başvuruların önemli bir kısmı, gerçek bir sorunu değil, kişiyi yıpratma, baskı altına alma ve itibarını zedeleme amacı taşıyor. Bu iddialar yalnızca resmi kanallarla sınırlı kalmayıp, sosyal medya gibi platformlarda da yayılarak 'çamur at, izi kalsın' anlayışıyla eğitimcilerin işini yapmasını zorlaştırıyor.
MEB Harekete Geçti: Somut Adım Geldi
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu soruna karşı somut bir adım atarak konuyla ilgili bir genelge yayımladı. 29 Aralık 2025 tarihli yazıda, eğitim çalışanlarını hedef alan asılsız ve kötü niyetli şikayetlere karşı hukuki sürecin kararlılıkla işletileceği vurgulandı. Bakanlık, yapılan inceleme veya yargılama sonucunda iddiaların gerçeği yansıtmadığının anlaşılması halinde, şikayetçiler hakkında adli işlem başlatılacağını açıkça duyurdu.
Hangi Durumlar Suç Sayılacak?
Bir şikayetin kötü niyetli kabul edilmesi için belirli şartların oluşması gerekiyor. Bakanlığın açıklamasına göre, eğer bir ihbar veya dilekçe, kişiyi yıldırmak, cezalandırmak ya da itibarsızlaştırmak amacıyla yapılmışsa ve resmi soruşturmalarda bu iddialar doğrulanmazsa, bu durum suç teşkil edecek. Artık savcılıkların harekete geçmesi için ayrıca bir başvuru yapılmasına gerek kalmayacak. Süreç sonunda iddiaların asılsız olduğu ortaya çıkarsa, şikayeti yapan kişiler doğrudan adli makamlarla karşılaşacak.
Öğretmenlere Tazminat Hakkı Tanındı
Düzenlemenin getirdiği bir diğer önemli güvence ise tazminat hakkı. Öğretmenler ve diğer eğitim personeli, kendilerini haksız yere mağdur eden kişilere karşı maddi ve manevi tazminat davası açma imkanına kavuşuyor. Bu sayede hem ceza hukuku hem de özel hukuk anlamında kapsamlı bir koruma sağlanmış olacak. Bakanlık, sürecin işleyişi konusunda valilere ve üst düzey yöneticilere de net talimatlar verdi. Kötü niyetli şikayet tespit edildiğinde, illerde valilerin, merkezde ise en üst amirlerin gerekli adli süreci başlatması gerekecek.
Yetkililer, bu adımın meşru şikayetleri engellemek için değil, şikayet mekanizmasının kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla atıldığını vurguluyor. Öğretmen ve eğitim yöneticilerinin itibarının korunmasının, eğitim hizmetinin sağlıklı ve kaliteli bir şekilde yürütülmesi için hayati önem taşıdığı belirtiliyor. Bu düzenlemeyle, sürekli asılsız iddialarla uğraşmak zorunda kalan ve bu nedenle öğrencilerine odaklanmakta güçlük çeken eğitim camiasına önemli bir destek sağlanması hedefleniyor.