Sabah Gazetesi yazarı ve ekonomist Kerem Alkin, 24 Aralık 2025 tarihli köşe yazısında, altın ve gümüşün geleneksel değer saklama rolünü aşarak stratejik bir önem kazandığını vurguladı. Alkin, bu iki kıymetli metalin Türkiye'nin sanayi ve teknoloji alanındaki ilerleyişinde sessiz ama hayati bir rol üstlendiğinin altını çizdi.
Rekor Fiyatların Arkasındaki Yapısal Değişim
Kerem Alkin yazısında, 2025 yılının altın ve gümüş için rekor fiyat artışlarına tanık olunan bir dönem olduğunu belirtti. Gümüşün ons fiyatı yüzde 140'lık bir artışla piyasaları şaşkına çevirirken, altının onsunun 4 bin 400 dolar seviyesini geçmesi, 2026 yılına dair beklentileri ve merakı artırdı.
Ancak Alkin'e göre, bu yükselişi sadece jeopolitik gerilimler, savaşlar ve finansal dalgalanmalar karşısında bir "güvenli liman" arayışıyla açıklamak yetersiz kalıyor. Binlerce yıllık değerli metal algısının ötesine geçen altın ve gümüş, artan bir tempo ile stratejik bir sanayi girdisine dönüşüyor.
Fabrikalardan Dijital Omurgaya: Aktif Rol
Kerem Alkin, bugün altın ve gümüşün banka kasalarında pasif bir şekilde tutulan varlıklar olmaktan çıktığını ifade ediyor. Bu metaller artık fabrikalarda işleniyor, elektronik devre kartlarına entegre ediliyor, enerji dönüşümünü mümkün kılıyor ve dijital altyapının görünmeyen temelini oluşturuyor.
Dolayısıyla fiyatlardaki yukarı yönlü hareket, sadece kısa vadeli bir endişe refleksi değil; aynı zamanda yapısal, kalıcı ve sanayi kaynaklı bir talep patlamasıyla doğrudan bağlantılı. Bu durum, iki metalin gelecekteki değer proposition'ını temelden değiştiriyor.
Gümüş: Yeşil ve Dijital Dönüşümün Vazgeçilmezi
Yazıda özellikle gümüşe dikkat çekiliyor. Tarihsel olarak altının gölgesinde kalmış gibi görünen gümüş, günümüzde dijital ve yeşil dönüşümün en kritik hammaddelerinden biri haline gelmiş durumda.
Kerem Alkin, güneş panelleri, elektrikli araçlar, veri merkezleri ve akıllı cihazlar gibi geniş bir ürün yelpazesinde gümüş talebinin katlanarak arttığını vurguluyor. "Yeşil dönüşüm gümüşsüz ilerlemiyor; dijitalleşme gümüşü sistemin dışına itemiyor" ifadelerini kullanan Alkin, bu metalin stratejik öneminin her geçen gün daha da belirginleşeceğini işaret ediyor.
Sonuç olarak, Kerem Alkin'in analizi, altın ve gümüşün Türkiye ekonomisi ve sanayisi için taşıdığı anlamın derinleştiğini ortaya koyuyor. Bu metaller, artık sadece merkez bankası rezervleri veya bireysel portföyler için değil, ülkenin teknoloji ve sürdürülebilir kalkınma yol haritası için de kritik bir role sahip.