Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık para ve banka istatistiklerini kamuoyu ile paylaştı. Açıklanan verilere göre, bankanın toplam rezervleri son bir haftada kayda değer bir artış gösterdi.
Toplam Rezervlerde Haftalık Artış
28 Kasım 2025 tarihi itibarıyla TCMB'nin toplam rezervleri 183 milyar 242 milyon dolara ulaştı. Bu rakam, bir önceki haftanın (21 Kasım) 180 milyar 631 milyon dolar seviyesindeki toplam rezervlerine kıyasla, tam 2 milyar 611 milyon dolarlık bir artışa işaret ediyor. Rezervlerdeki bu yükselişin temel itici gücünü ise altın rezervlerindeki güçlü performans oluşturdu.
Altın ve Döviz Rezervlerindeki Zıt Gidişat
Merkez Bankası verileri, rezerv kalemleri arasında belirgin bir farklılaşma olduğunu ortaya koydu. Brüt döviz rezervleri, 28 Kasım haftasında 626 milyon dolar azalarak 75 milyar 613 milyon dolara geriledi. Bir önceki hafta bu rezervler 76 milyar 239 milyon dolar seviyesindeydi.
Buna karşılık, altın rezervleri aynı dönemde 3 milyar 237 milyon dolarlık önemli bir sıçrama yaşadı. Altın rezervleri, 104 milyar 392 milyon dolardan 107 milyar 629 milyon dolara yükseldi. Altındaki bu güçlü artış, toplam rezervlerdeki büyümenin ana dinamiği olarak öne çıktı.
Rezervlerin 2024-2025 Seyri
Merkez Bankası rezervlerinin Ocak 2024'ten bu yana geçirdiği değişim incelendiğinde, özellikle altın rezervlerinde sürekli bir büyüme eğilimi dikkat çekiyor. Örneğin 26 Ocak 2024'te 48 milyar 7 milyon dolar olan altın rezervleri, 28 Kasım 2025 itibarıyla 107.6 milyar dolara ulaşarak iki kattan fazla artış gösterdi.
Brüt döviz rezervleri ise aynı dönemde dalgalı bir seyir izledi. 2024 başında 89 milyar dolar civarında seyreden brüt döviz rezervleri, Nisan 2024'te 64.9 milyar dolara kadar gerilemiş, ardından tekrar yükselişe geçmişti. Son verilerle birlikte bu rezerv kalemi 75.6 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
Toplam rezervler ise 2024'ün ilk aylarında 137 milyar dolar civarındayken, zaman zaman 198 milyar doları aşan seviyelere ulaştı ve son olarak 183.2 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Bu veriler, ülkenin dış finansal gücünün son dönemde önemli ölçüde altın birikimi üzerinden şekillendiğini açıkça ortaya koymaktadır.
