Küresel petrol piyasaları, 2025 yılını belirgin bir düşüş eğilimiyle kapatmaya hazırlanırken, uzmanlar 2026'nın ilk yarısında fiyatların daha da gerileyebileceği uyarısında bulunuyor. Yılın başlangıç seviyesinin oldukça altında seyreden Brent petrolün, küresel arz fazlası riskleri ve talep görünümündeki zayıflama nedeniyle 2026'nın ilk altı ayında varil başına 55 dolar seviyesini test edebileceği değerlendiriliyor.
2025'te Piyasayı Şekillendiren Dinamikler
2025 yılı boyunca petrol piyasaları, birbiriyle çelişen faktörlerin etkisi altında kaldı. Bir yandan Orta Doğu ve Rusya-Ukrayna hattındaki çatışmaların yayılma riski, fiyatları destekleyen temel jeopolitik unsur olarak öne çıktı. Ancak diğer yandan, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret politikalarından kaynaklanan gerilimlerin küresel büyümeyi baskılayabileceği endişesi, bölgesel gerilimlerdeki nispi azalma ve ateşkes diplomatik çabaları, piyasalardaki risk priminin sınırlı kalmasına yol açtı.
Bu dönemde, OPEC+ grubunun nisandan itibaren üretim kesintilerini kademeli olarak gevşetme kararı da arz görünümünü rahatlatan bir diğer önemli gelişme oldu. Tüm bu etkenler, petrol fiyatlarının yıl boyunca 80 doların altında seyretmesinde belirleyici rol oynadı.
Brent Petrolün 2025'teki Çarpıcı Düşüşü
Brent petrol, yıl içindeki en yüksek seviyesini 15 Eylül'de 81,61 dolar olarak gördü. Ancak bu zirvenin ardından kalıcı bir yükseliş trendi yakalayamadı. Mart ayında 70 doların altına inen petrol, nisanda hızlanan düşüşle birlikte 7 Nisan'da 64,29 dolarla Nisan 2021'den bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi.
Düşüş eğilimi yıl sonuna doğru daha da belirginleşti. Brent petrol, 16 Aralık'ta %2,5 değer kaybederek 58,68 dolardan kapandı ve Şubat 2021'den bu yana ilk kez 60 dolar eşiğinin altına indi. Böylece, 1 Ocak 2025'te 75,77 dolar seviyesinden işlem görmeye başlayan ham petrol, 22 Aralık haftasını 60,40 dolardan tamamlayarak yılbaşına kıyasla %20,3'lük kayıp yaşadı.
2026 Tahminleri: Arz Fazlası ve 55 Dolar Riski
Bağımsız petrol piyasası analisti Gaurav Sharma, Anadolu Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, jeopolitik gerginliklere rağmen fiyatların sınırlı tepki vermesinde, OPEC dışı üretimin yüksek seyretmesiyle piyasada yeterli arz bulunmasının belirleyici olduğunu vurguladı. Sharma, OPEC+'nın yılı pazar payını koruma hedefiyle başladığını, ancak talep endişeleri ve OPEC dışı üretim artışı nedeniyle daha temkinli bir arz yönetimine yöneldiğini ifade etti.
Sharma'ya göre, ABD, Brezilya, Guyana, Kanada ve Norveç gibi ülkelerdeki OPEC dışı üretim artışı, OPEC+'nın üretimi artırma adımıyla birleşince, 2026'nın ilk iki çeyreğinde ciddi bir arz fazlası oluşabilir. Özellikle rafineriler için daha kolay işlenebilen hafif ve düşük kükürtlü petrol türlerinde, günlük 500 bin varile varan bir arz fazlası bekleniyor.
Sharma, 2026'daki küresel petrol talep artışının günlük 1-1,3 milyon varil aralığında gerçekleşeceğini ancak bu artışın piyasaya eklenen tüm arzı dengeleyemeyeceğini belirtti. Bu nedenle, 2026'nın ilk yarısında arz fazlası riskinin öne çıkacağını ve Brent petrolün 60 doların altında seyredeceğini öngördü.
Analistin senaryosuna göre, Ukrayna'da barış sağlanması halinde fiyatlar 2026'nın ilk yarısında 55 doların da altına sarkabilir. Yılın ikinci yarısında ise küresel ekonomide geniş çaplı bir yavaşlama yaşanmazsa, 60 dolar seviyesine doğru bir toparlanma görülebilir. Sharma, gelecek yıl petrol piyasası açısından en kritik riskin kesinlikle arz fazlası olduğunun altını çizdi.