Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bireylerin kredi kartı kullanım alışkanlıklarına ilişkin çarpıcı bir analiz yayımladı. 30 Aralık 2025 tarihinde yayımlanan "Ekonomi Notları" başlıklı çalışma, kredi kartı limit artışlarının kontrolsüz bir şekilde borçlanmaya yol açabildiğini ortaya koydu.
Limit ve Gelir İlişkisi Netleşti
Merkez Bankası'nın "Kredi Kartı Kullanım Eğilimleri: Gelir Düzeyi ve Limitlerin Rolü" başlıklı çalışması, yaklaşık 7 milyon bireye ait veriyi analiz etti. Araştırmanın temel bulgusu, kredi kartı limitlerinin kişinin gelirinden daha hızlı arttığı durumlarda, borçlanma eğiliminin belirgin biçimde güçlendiği yönünde.
Çalışmada, yüksek gelirli bireylerin doğal olarak daha yüksek kart bakiyesine sahip olduğu tespit edilirken, asıl dikkat çeken nokta, limit/gelir oranı yüksek olan bireylerin ortalama olarak daha fazla kredi kartı borcuna sahip olması oldu.
Aşırı Limit Tuzağına Dikkat
TCMB analizi, ilginç bir paradoksa işaret ediyor. Gelirine kıyasla aşırı yüksek limite sahip bireylerin, kart limitlerini daha az doldurduğu (düşük limit doluluk oranı) görülüyor. Ancak bu durum aldatıcı olabilir. Çünkü aynı gruptaki bireylerin, toplam bakiye/ gelir oranı diğerlerine göre çok daha yüksek seviyelerde seyrediyor. Bu da, daha fazla borç yükü anlamına geliyor.
Araştırma, limit artış hızı yüksek olan bireylerde, gelir ile kredi kartı bakiyesi arasındaki esnekliğin daha kuvvetli olduğunu, yani gelir arttıkça borcun daha da hızlı artma eğiliminde olduğunu gösterdi.
Nedensellik Değil Korelasyon
Merkez Bankası çalışmasında önemli bir uyarı da yer alıyor. Elde edilen ilişkilerin nedensel bir etkiyi değil, korelasyonu gösterdiği vurgulanıyor. Yani, yüksek limitin doğrudan daha fazla borca neden olduğunu kesin olarak söylemek zor. Gelir veya limit artışları ile geçmiş finansal davranışlar arasındaki karmaşık ilişki, sonuçların nedensel yorumunu güçleştiriyor.
Çalışma, politika yapıcılar için geleceğe yönelik bir yol haritası da çiziyor. Borçlanma dinamiklerinin daha etkin değerlendirilebilmesi için, gelecek araştırmaların arz-talep koşullarını ayrıştırması ve limit-gelir-borç ilişkisindeki nedenselliği ortaya koyacak yöntemlere odaklanması gerektiği belirtiliyor.
Bu kapsamlı analiz, Türkiye'de kredi kartlarının yaygın bir finansman aracı olarak kullanıldığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne sererken, hem tüketiciler hem de finansal düzenleyiciler için önemli veriler sunuyor.