ABD ekonomisinin önemli göstergelerinden biri olan haftalık işsizlik maaşı başvuruları, son verilere göre beklenenden daha iyi bir performans sergiledi. İşgücü piyasasındaki bu direnç, ekonomik faaliyetlerin canlılığını koruduğuna dair sinyaller veriyor.
Haftalık Başvuru Sayıları Açıklandı
ABD Çalışma Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre, 25 Mayıs haftasını kapsayan işsizlik maaşı başvurularının sayısı 220 bin olarak kayıtlara geçti. Bu rakam, bir önceki haftanın verilerinde yapılan revizyonla birlikte 216 bin seviyesinde gerçekleşmişti. Piyasa analistleri ise son hafta için başvuru sayısının 218 bin civarında olacağını öngörüyordu. Sonuç olarak, gerçekleşen veri beklentilerin üzerinde, yani daha düşük bir işsizlik başvurusu anlamına geliyor.
Dört Haftalık Ortalama Yükselişte
Haftalık verilerdeki dalgalanmaları dengelemek için daha istikrarlı bir gösterge kabul edilen dört haftalık hareketli ortalama ise bu kez bir miktar artış gösterdi. Söz konusu ortalama, 222.500 seviyesine yükseldi. Bu artış, işgücü piyasasındaki kısa vadeli trendleri izlemek isteyenler için dikkate değer bir nokta olarak öne çıkıyor.
Devam Eden Yardım Başvurularındaki Değişim
Haftalık yeni başvuruların yanı sıra, devam eden işsizlik yardımı alanların sayısını gösteren veriler de takip ediliyor. 18 Mayıs haftası itibarıyla devam eden başvuruların sayısı 1.79 milyon oldu. Bu rakam, bir önceki haftanın 1.794 milyonluk verisine kıyasla küçük bir düşüşe işaret ediyor. Devam eden başvurulardaki bu minimal gerileme, işini kaybedenlerin yeni iş bulma süreçlerinin nispeten istikrarlı ilerlediğini düşündürüyor.
Genel olarak bakıldığında, ABD işgücü piyasasının temel göstergelerinden biri olan işsizlik maaşı başvuruları, ekonomideki genel gücü destekler nitelikte. Yeni başvuruların beklenenden düşük seyretmesi, işverenlerin çalışanlarını elde tutma konusundaki istekliliğini ve ekonomik faaliyetlerin istihdam yaratmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu durum, Federal Rezerv'in (Fed) enflasyonla mücadele kapsamında uyguladığı yüksek faiz politikalarına rağmen ekonominin nasıl direnç gösterdiğinin de bir kanıtı olarak yorumlanıyor.