Doğu Ekspresi'nin Ankara-Kars hattında yarattığı turizm çılgınlığı, Türkiye'deki seyahat anlayışını baştan aşağı değiştirdi. Bu nostaljik ve kültürel yolculuk deneyiminin başarısı, şimdi gözleri ülkenin mavi sularına çevirdi. Yeni bir proje, benzer bir fenomeni denizlerde yaşatmayı hedefliyor.
İzmir'den Trabzon'a: 9 Günde 3 Deniz
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Doğu Ekspresi'nden esinlenerek turizme yepyeni bir soluk getirecek bir rota üzerinde çalışıyor. "Üç Deniz Turu" adı verilen proje, İzmir'den kalkıp Trabzon'da sonlanan, 7 duraktan oluşan ve 9 gün süren bir gemi yolculuğunu öngörüyor. Bu rota ile Ege, Marmara ve Karadeniz'in kıyı şehirleri birbirine bağlanacak.
Planlanan güzergahta, İzmir, Çanakkale, İstanbul, Amasra, Sinop, Samsun ve Trabzon limanları yer alıyor. Yolcular, her bir durakta gemiden inip çevreyi keşfetme, bölgenin doğal güzelliklerini ve kültürel mirasını görme fırsatı bulacak. Gemilerde ise yolculuk deneyimini zenginleştirecek restoranlar, sanat galerileri, küçük sinema salonları ve nostaljik eğlence alanları gibi mekanlar tasarlanıyor.
Maliyet Anahtar Faktör: Patlama Potansiyeli
Projenin hayata geçirilmesi ve Doğu Ekspresi benzeri bir başarı yakalayabilmesi için en kritik konu maliyet. Uzmanlar, kar marjının veya genel maliyetin düşük tutulması halinde, Türkiye'de deniz turizminde büyük bir patlama yaşanabileceğini vurguluyor.
Bu noktada, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde yeni bir müdürlüğün kurulması veya mevcut Deniz Turizmi Daire Başkanlığı'nın yetkilendirilmesi gündeme geliyor. Kamu kurumlarının düşük kar prensibiyle bu seferleri başlatabileceği ve projeye süreklilik kazandırabileceği belirtiliyor.
Kültür ve Ekonomiye Can Suyu
Üç Deniz Turu projesi sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda kapsamlı bir kalkınma hamlesi olarak değerlendiriliyor. Rota sayesinde kıyı kentlerindeki konaklama, gastronomi ve kültürel etkinlik sektörlerinin canlanması bekleniyor. Bu durum bölgesel ekonomilere önemli bir katkı sağlayacak.
Ayrıca proje, bir zamanlar İzmir, İstanbul ve Karadeniz hattında hem ulaşım hem ticaret için hayati önem taşıyan, ancak karayolu ve havayolunun gelişmesiyle unutulmaya yüz tutan şehirlerarası feribot seferleri kültürünü yeniden canlandırmayı amaçlıyor. Vatandaşların denizle olan bağının güçlenmesi de hedeflenen faydalar arasında.
28 Aralık 2025 tarihinde gündeme gelen bu iddialı proje, eğer hayata geçirilirse, Türk turizminin sadece karada değil denizlerde de yeni bir fenomen yaratabileceğinin işaretini veriyor.
