İşe İade Hakkı: Kimler Bu Haktan Yararlanabiliyor?
Türkiye'de işçilerin önemli hakları arasında yer alan işe iade tazminatı, belirli koşullar altında çalışanlara sunulan bir güvence mekanizmasıdır. İş Kanunu'nun 18'inci maddesi uyarınca düzenlenen bu hak, işçilere iş güvencesi sağlıyor ve haksız işten çıkarmalara karşı koruma sunuyor.
İş güvencesinden yararlanabilmek için öncelikle işten çıkarma tarihinde iş yerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması gerekiyor. Bu sayının altında işçi çalıştıran iş yerlerinde çalışanlar ne yazık ki işe iade davası açma hakkından yararlanamıyorlar.
İşe İade İçin Gereken Diğer Şartlar
30 işçi kriteri tek başına yeterli değil. İşçinin aynı iş yerinde en az 6 ay çalışmış olması da aranan diğer önemli bir koşul. Yer altı işlerinde çalışan işçiler için ise 6 aylık çalışma şartı aranmıyor.
Bir diğer önemli gereklilik de iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması. Belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalışan işçiler, işe iade hakkından yararlanamıyor.
İşe İade Süreci Nasıl İşliyor?
Kanuna göre, otuz veya daha fazla işçi çalıştırılan iş yerlerinde en az 6 ay kıdeme sahip bir işçiyi işten çıkartan işveren, geçerli bir sebep göstermek zorunda. Geçerli sebep işçinin yeterliliğinden, davranışlarından ya da işletmenin gerekliliklerinden kaynaklanabiliyor.
İşçi, işverenin gösterdiği gerekçeyi kabul etmek zorunda değil. Haklı olmadığını düşünen işçi, işe iade davası açma hakkına sahip bulunuyor.
Geçerli Sebep Oluşturmayan Durumlar
Kanun, bazı durumları geçerli işten çıkarma sebebi olarak kabul etmiyor. Bunlar arasında:
- İşçinin sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlere katılması
- İş yeri sendika temsilciliği yapması
- Mevzuattan doğan haklarını takip için işveren aleyhine başvuruda bulunması
- Irk, cinsiyet, medeni hal, hamilelik, din, siyasi görüş gibi nedenler
- Hamilelik izninde işe gelmemesi
yer alıyor.
İşe İade İçin Yasal Süreç
İşe iade davası açabilmek için öncelikle işten çıkarma yazısının tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde arabulucuya başvurmak gerekiyor. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanması halinde ise iki hafta içinde işe iade davası açılıyor.
İşçi işe iade davasını kazanırsa, on gün içinde işe başlamak üzere işverene başvuruda bulunmalı. İşverenin de 30 gün içinde işçiyi işe başlatması kanuni bir zorunluluk.
İşe Başlatmama Tazminatı Hesaplama
İşverenin işçiyi belirlenen süre içinde işe başlatmaması durumunda, en az 4 aylık ve en çok 8 aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatı ödemek zorunda kalıyor.
Tazminat miktarı, işçinin iş yerindeki kıdem süresine göre belirleniyor:
- 6 ay ile 5 yıl arası kıdem: 4 aylık ücret
- 5 yıl ile 15 yıl arası kıdem: 5 aylık ücret
- 15 yıldan fazla kıdem: 6 aylık ücret
Hakim, işten çıkarma sebebinin ağırlığına göre bu süreleri 8 aya kadar çıkarabiliyor. İşe başlatmama tazminatı dava tarihindeki çıplak ücrete göre hesaplanıyor. İkramiye, yol, yemek parası gibi ek ödemeler hesaba dahil edilmiyor.
İstatistikler Ne Diyor?
En son verilere göre Türkiye'de 16 milyon 974 bin sigortalı işçi bulunuyor. Ancak bunlardan 8 milyon 303 bin 843 işçi, 30'dan az işçisi olan iş yerlerinde çalıştığı için iş güvencesi ve işe iade davası açma hakkından yararlanamıyor.
Bu durum, çalışanların yaklaşık yarısının iş güvencesi kapsamı dışında kaldığını gösteriyor. İşverenin aynı işkolunda birden fazla iş yeri bulunması halinde, bu iş yerlerinde çalışan toplam işçi sayısı dikkate alınıyor.
İşe başlatmama tazminatından gelir vergisi alınmıyor, sadece damga vergisi kesintisi yapılıyor. Bu da işçiler için önemli bir mali avantaj sağlıyor.