Avrupa Birliği (AB), Rusya'ya olan enerji bağımlılığını tamamen sonlandırmak için tarihi bir adım attı. Avrupa Parlamentosu (AP), üye ülkelerin Rusya'dan doğal gaz ithalatını belirli bir takvime bağlayarak bitirmesini öngören yasal düzenlemeyi resmen kabul etti.
Oylama Sonucu ve Yürürlük Süreci
Strazburg'da düzenlenen AP Genel Kurul oturumunda görüşülen yasa tasarısı, milletvekillerinin büyük çoğunluğunun desteğini aldı. Yapılan oylamada, 500 "evet" oyuna karşılık 120 "hayır" oyu çıktı. Kabul edilen düzenlemeye göre, AB ülkelerinin Rusya'dan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatını 2026 yılı sonuna kadar tamamen kesmesi öngörülüyor. Boru hattı üzerinden yapılan doğal gaz alımlarının ise 30 Eylül 2027 tarihine kadar sona ermesi planlanıyor.
Yasa, Avrupa Parlamentosu'ndan geçtikten sonraki aşamada AB Konseyi tarafından da onaylanacak. Ardından AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanarak yürürlüğe girecek. Bu süreçle birlikte, AB'nin Rus fosil yakıtlarından tamamen arınma stratejisinin en önemli adımlarından biri resmiyet kazanmış olacak.
Bağımlılıktan Kurtulma Yolunda Kritik Adım
AB'nin Rusya'dan doğal gaz ithalatı, Ukrayna'daki savaş öncesinde toplam ihtiyacın yüzde 45'ini karşılıyordu. Enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için son iki yıldır yoğun çaba sarf eden Birlik, bu oranı kayda değer ölçüde düşürmeyi başardı. Güncel verilere göre, Rusya'dan yapılan doğal gaz ve LNG ithalatının AB'nin toplam tüketimindeki payı yüzde 12 seviyelerine kadar gerilemiş durumda.
Bu düşüşte, diğer ülkelerden LNG alımının artırılması, yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması ve enerji tasarrufu önlemleri etkili oldu. Yeni kabul edilen yasa, zaten devam eden bu azalma eğilimini, bağlayıcı bir hukuki çerçeveye oturtarak kalıcı hale getirmeyi amaçlıyor.
Enerji Güvenliği ve Geleceğe Yansımaları
Karar, AB'nin enerji güvenliği politikalarında bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonlarının ardından başlatılan ekonomik yaptırımlar ve enerji bağımsızlığı arayışı, nihai bir takvime kavuşmuş oldu. Uzmanlar, bu hamlenin aşağıdaki sonuçları doğurabileceğini öngörüyor:
- Küresel LNG piyasasında rekabetin daha da artması ve yeni tedarik anlaşmalarının yapılması.
- AB içinde yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların ve altyapı projelerinin hız kazanması.
- Enerji fiyatları ve arz güvenliği konusundaki belirsizliğin, uzun vadeli bir stratejiyle yerini planlamaya bırakması.
Avrupa Parlamentosu'nun bu kararı, sadece bir yaptırım politikası değil, aynı zamanda AB'nin iklim hedefleri doğrultusunda enerji dönüşümünü hızlandıran yapısal bir reform olarak da dikkat çekiyor. Önümüzdeki yıllarda, Avrupa'nın enerji haritasının bu karar ışığında şekillenmesi bekleniyor.