Burhanettin Duran: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a İlişkin Görüşme İddiaları Gerçek Dışı
Duran: Erdoğan Görüşme İddiaları Gerçek Değil

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, sosyal medya ve kamuoyunda dolaşan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belirli görüşmeler yaptığına dair iddiaları kesin bir dille reddetti. Duran, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve Cumhurbaşkanı'nın gündeminde böyle bir konunun bulunmadığını açıkladı.

Resmi Açıklama: İddialar Tamamen Mesnetsiz

Burhanettin Duran, 7 Aralık 2025 tarihinde yaptığı yazılı açıklamada, kamuoyunda yer alan bazı paylaşımların hiçbir dayanağı olmadığını vurguladı. "Bilinçli veya bilinçsiz olarak paylaşılan bu tür iddialar, kamuoyunu yanıltmakta ve Türkiye’nin takip ettiği güvenlik politikalarını farklı yönde etkilemeyi amaçlamaktadır" ifadelerini kullandı.

Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temasları ve görüşmelerine ilişkin bilgilerin sadece Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı veya yetkili devlet kurumları tarafından paylaşılabileceğinin altını çizdi. Bu açıklama, konuya dair yetkisiz kaynaklardan gelen her türlü bilginin güvenilir olmadığına işaret ediyor.

Dezenformasyon Uyarısı ve Kamuoyu Çağrısı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı, vatandaşları sosyal medya platformlarında dolaşıma sokulan yanlış bilgilere karşı uyardı. Duran, özellikle dezenformasyon kampanyalarına karşı dikkatli olunması ve sadece resmi kaynaklara itibar edilmesi gerektiği konusunda bir çağrıda bulundu.

Bu tür asılsız iddiaların, ülkenin siyasi ve güvenlik gündemini manipüle etme amacı taşıyabileceğine dikkat çekildi. Açıklamada, Türkiye'nin kararlılıkla sürdürdüğü politikaların bu tür yanıltıcı bilgi akışlarından etkilenmemesi için kamuoyunun bilinçli hareket etmesinin önemi vurgulandı.

Sonuç ve Net Mesaj

Burhanettin Duran'ın yaptığı açıklama, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında ortaya atılan belirli görüşme iddialarına net bir cevap niteliği taşıyor. İddiaların tamamen gerçek dışı olduğu ve Cumhurbaşkanı'nın ajandasında yer almadığı bir kez daha teyit edilmiş oldu.

Bu gelişme, Türkiye'de üst düzey siyasi konularla ilgili bilgi kirliliğine karşı resmi kurumların hızlı müdahalesinin bir örneğini oluşturuyor. Vatandaşların, özellikle hassas konularda, bilgi kaynağını sorgulaması ve resmi açıklamaları takip etmesi gerektiği mesajı öne çıkıyor.