Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Yemen'de son haftalarda yaşanan askeri ve siyasi gelişmeler karşısında kaygılarını resmi bir açıklamayla dile getirdi. Bakanlık, ülkede yaşanan tırmanışı 'endişe verici' olarak nitelendirdi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan Kritik Açıklama
26 Aralık 2025 tarihinde yapılan yazılı açıklamada, 'Yemen Cumhuriyeti’nde son dönemde vuku bulan gelişmeler endişe vericidir' ifadesi kullanıldı. Türkiye, bölgedeki gerilimin yükselmesi karşısında Suudi Arabistan'ın sergilediği 'sağduyulu tutumu' takdir ettiğini bildirdi.
Açıklamada ayrıca, Yemen'de güvenlik ve istikrarın sağlanması amacıyla Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından yürütülen çabaların da desteklendiği vurgulandı. Türkiye'nin, Yemen'in birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik tüm girişimlerin arkasında olacağı mesajı verildi.
Hadramevt ve El-Mehra'da Kontrol Mücadelesi
Dışişleri'nin bu açıklamayı yapmasının arka planında, Yemen'in doğusundaki kritik gelişmeler yer alıyor. BAE destekli ayrılıkçı Güney Geçici Konseyi (GGK)'nin, 4 Aralık'ta petrol zengini Hadramevt vilayetindeki hayati öneme sahip kentleri ve petrol sahalarını kontrol altına aldığı bildirilmişti.
GGK Başkanı Ayderus ez-Zübeydi, 9 Aralık'ta Aden'de yaptığı açıklamada, Güney Silahlı Kuvvetleri'nin El-Mehra vilayetini de ele geçirdiğini iddia etti. Buna karşılık, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, GGK'ye bu iki vilayetten çekilme çağrısında bulundu.
Petrol Üretimi Durdu, Enerji Krizi Derinleşiyor
Yaşanan çatışmaların ekonomik etkileri çoktan kendini gösterdi. Yemenli petrol şirketi PetroMasila, 1 Aralık'ta üretimi tamamen durdurduğunu açıkladı. Şirket, Hadramevt Aşiretler İttifakı'nın, Mukalla kentinin doğusundaki tesislerini ele geçirmesi nedeniyle bu kararı aldı.
Günlük 10 bin varil petrol üretim kapasitesine ve 75 megavatlık bir doğal gaz santraline sahip olan PetroMasila'nın faaliyetlerinin durması, ülkenin enerji krizini daha da derinleştirdi. 2013'te kurulan ve bölgesel özerklik talep eden Hadramevt Aşiretler İttifakı, ne Yemen hükümetine ne de GGK'ye bağlı olan yerel bir güç olarak öne çıkıyor.
Türkiye'nin açıklaması, uluslararası toplumun Yemen'deki karmaşık iç savaş dinamikleri ve bölgesel güçlerin müdahaleleri karşısındaki endişesini yansıtıyor. Ülkenin birliğinin korunması ve istikrarın sağlanması yönündeki çağrı, çatışmaların yayılma riskine karşı bir uyarı niteliği taşıyor.
