Batı Afrika ülkesi Nijer, ABD Başkanı Donald Trump'ın Nijer vatandaşlarına yönelik seyahat yasağına karşılık olarak sert bir diplomatik adım attı. Nijer yönetimi, ABD vatandaşlarına vize verilmesini tamamen yasaklama kararı aldı. Bu karar, iki ülke arasında gerginliği tırmandıran bir misilleme hamlesi olarak kayıtlara geçti.
Misilleme Kararı ve Diplomatik Arka Plan
Nijer hükümetinin bu kararı, 16 Aralık tarihinde ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalanan ve Nijer'i de içeren yeni seyahat yasağı genişlemesine bir yanıt niteliğinde. Nijer basınında yer alan açıklamalarda, "Nijer, ABD vatandaşlarına vize verilme sürecini tamamen durdurmuştur. ABD vatandaşlarının ülke topraklarına girişinin kalıcı olarak engellemesi kararı alınmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Diplomatik kaynaklar, Niamey yönetiminin bu hamlesini mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesine dayandırdığını ve ülkenin ulusal egemenliğini savunma amacı taşıdığını belirtiyor. Aynı kaynaklar, bu kararın Nijer'in değişen diplomatik politikasının da bir yansıması olduğunu öne sürüyor.
Trump'ın Genişleyen Seyahat Yasağı Listesi
ABD tarafındaki gelişme, geçtiğimiz hafta yaşandı. Başkan Trump, seyahat yasağı uygulanan ülkeler listesini genişleten bir kararnameye imza attı. Beyaz Saray'ın açıklamasına göre, Burkina Faso, Mali, Nijer, Güney Sudan ve Suriye vatandaşlarına seyahat yasağı getirildi.
Kararname kapsamına alınan diğer gruplar ise şöyle: ABD'nin resmen tanımadığı Filistin tarafından çıkarılan seyahat belgelerini kullananlar. Ayrıca, daha önce kısmi kısıtlamalara tabi olan Laos ve Sierra Leone vatandaşları da artık tam kapsamlı seyahat yasağına alındı.
Sonuçlar ve Olası Etkiler
Nijer'in aldığı bu misilleme kararı, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde önemli bir soğukluğa işaret ediyor. Vize yasağının, ticari, akademik ve insani temasları derinden etkilemesi bekleniyor. İki tarafın da kararlarından geri adım atmaması durumunda, ilişkilerin daha da gerilebileceği ve bölgesel dengeleri etkileyebilecek yeni gerilimlerin ortaya çıkabileceği değerlendirmeleri yapılıyor. Bu hamle, uluslararası ilişkilerde karşılıklı yaptırımların ne kadar hızlı bir şekilde tırmanabileceğini gösteren güncel bir örnek oldu.
