İsrail merkezli The Jerusalem Post gazetesi, ülkesinin güvenliğine yönelik tehditleri değerlendirdiği bir analizde çarpıcı bir tespitte bulundu. Gazeteye göre, 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra İsrail'in karşı karşıya kaldığı yedi cephenin yanı sıra, adım adım şekillenen ve birçok açıdan daha tehlikeli olan sekizinci bir cephe daha var: Türkiye.
Diplomatik Hamleler ve Bölgesel İddialar
Analizde, Türkiye'nin son dönemdeki politikalarının İsrail için yeni ve karmaşık bir güvenlik riski oluşturduğu vurgulanıyor. The Jerusalem Post, Ankara'nın İsrail'in yanı sıra Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan'a yönelik diplomatik adımlarının ve bölgesel iddialarının, Tel Aviv yönetimini bölgede daha yüksek stratejik risklere odaklanmak zorunda bıraktığını kaydetti.
Doğrudan Çatışma İhtimali Düşük Ama Senaryo Endişe Verici
Haberde, iki ülke arasında şu an için doğrudan bir askeri çatışma olasılığının düşük olduğu belirtilse de, böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde ortaya çıkacak tablonun son derece kaygı verici olacağı ifade edildi. İsrail'in, Türkiye kaynaklı bu tehdidin büyüklüğünün farkında olduğu aktarıldı.
Türk Donanmasının Abluka Kapasitesi
Analizin en dikkat çeken bölümlerinden biri, Türkiye'nin askeri kapasitesine ilişkin değerlendirme oldu. The Jerusalem Post, Türkiye'nin büyük ve nitelikli donanmasının, olası bir kriz durumunda İsrail'e yönelik etkili bir deniz ablukası oluşturabilecek güce sahip olduğunu yazdı. Bu durumun, İsrail'in İran'a karşı operasyonel üstünlüğü için hayati önem taşıyan güney Suriye hava sahasında, Türkiye ile sınırlı da olsa bir askeri çatışma riskini beraberinde getirdiği öne sürüldü.
İsrail basınındaki bu açıklamalar, bölgedeki gerilimler ve güç dengeleri hakkında yapılan tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Türkiye'nin bölgesel politikalarının, komşu ülkeler ve uluslararası aktörler tarafından nasıl algılandığına dair önemli bir veri olarak kayda geçti.
