Suudi Arabistan, İsrail'in Afrika'daki kendi kendini yöneten bölge Somaliland ile yaptığı tartışmalı deniz üssü anlaşmasına karşı resmi bir açıklama yayınlayarak sert tepki gösterdi. Riyadh yönetimi, bu adımı açıkça reddettiğini ve bölgedeki güvenlik ve istikrarı baltalayabilecek tek taraflı eylemler olarak gördüğünü duyurdu.
Suudi Dışişleri'nden Sert Açıklama
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Somaliland ile imzaladığı anlaşmayı kesin bir dille reddettiğini bildirdi. Açıklamada, bu tür tek taraflı kararların, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Şartı'na aykırı olduğu vurgulandı. Suudi yetkililer, bölgedeki deniz güvenliğini ve uluslararası seyrüsefer haklarını korumanın öneminin altını çizdi.
Riyadh yönetimi, Kızıldeniz ve Bab'ül-Mendeb Boğazı gibi kritik su yollarının güvenliğinin herkes için hayati önem taşıdığına işaret etti. Suudi Arabistan'ın bu tepkisi, bölgedeki dengeleri ve Arap dünyasının İsrail'in Afrika kıtasındaki genişleme çabalarına bakışını bir kez daha gözler önüne serdi.
Anlaşmanın İçeriği ve Tepkiler
İsrail ile Somaliland arasındaki anlaşma, geçtiğimiz günlerde gündeme gelmişti. Anlaşmaya göre, İsrail'in Berbera limanında 50 yıllığına bir deniz üssü kurma hakkı elde ettiği ve karşılığında Somaliland'ın bağımsızlığının tanınması için diplomatik destek sözü verdiği iddia ediliyor. Bu adım, Somali'nin merkezi hükümeti tarafından da uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirilmiş ve şiddetle kınanmıştı.
Somali hükümeti, Somaliland'ın bağımsız bir devlet olarak tanınmadığını ve ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik her türlü anlaşmanın geçersiz olduğunu tekrarlamıştı. Suudi Arabistan'ın açıklaması, Somali'nin bu pozisyonuna önemli bir destek anlamına geliyor. Arap Birliği'nin önde gelen üyelerinden birinin bu tutumu, İsrail'in bölgedeki diplomatik hamlelerine karşı ortak bir cephe oluşmasına katkı sağlayabilir.
Bölgesel Dengeler ve Gelecek Beklentileri
Bu gelişme, Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu bölgesindeki jeopolitik rekabetin yeni bir boyut kazandığını gösteriyor. Bölge, küresel ticaret yolları üzerindeki konumu ve enerji kaynaklarına yakınlığı nedeniyle başta Çin, ABD, BAE ve Türkiye olmak üzere birçok ülkenin ilgi odağında. İsrail'in bu hamlesi, bölgedeki nüfuz mücadelesini daha da karmaşık hale getirebilir.
Suudi Arabistan'ın tepkisi, İsrail ile normalleşme sürecinde (Abraham Anlaşmaları) yaşanan gerilimli konulara da işaret ediyor. Riyadh, Filistin meselesinde net bir duruş sergilemeye devam ederken, İsrail'in bölgedeki unilateral genişleme çabalarına da karşı çıkıyor. Uzmanlar, bu durumun iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşme potansiyelini etkileyebileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Suudi Arabistan'ın İsrail-Somaliland anlaşmasına yönelik reddiye niteliğindeki açıklaması, uluslararası hukuka ve bölgesel istikrara vurgu yapıyor. Bu gelişme, önümüzdeki dönemde hem Arap dünyası içindeki dinamikleri hem de Afrika Boynuzu'ndaki güç mücadelesini yakından takip etmeyi gerektiriyor. Somali'nin toprak bütünlüğünün korunması ve Kızıldeniz'deki güvenli seyrüsefer, uluslararası toplumun öncelikli gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.