Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Amerikan yönetimi tarafından hazırlanan ve doğrudan Donald Trump'tan gelen kapsamlı bir barış planı taslağını resmi olarak aldı. Söz konusu gelişme, iki ülke arasında devam eden savaşı sona erdirmeye yönelik yeni bir diplomatik girişim olarak kayıtlara geçti.
Ukrayna'nın Müttefiklerle İşbirliği Hazırlığı
Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisinden yapılan resmi açıklamada, Volodimir Zelenskiy'in ABD Başkanı Donald Trump tarafından sunulan barış planı taslağını teslim aldığı teyit edildi. Açıklamada ayrıca Ukrayna'nın ABD, Avrupa ve diğer uluslararası müttefiklerle ortak çalışmaya hazır olduğu vurgulandı.
Olayın gerçekleştiği 20 Kasım 2025 tarihi, Ukrayna-Rusya krizi bağlamında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Trump'ın önerdiği planın 28 maddeden oluştuğu belirtilirken, içeriğine ilişkin henüz resmi detaylar paylaşılmadı.
Kremlin'den Barışa Yeşil Işık
Rusya tarafından yapılan açıklamalar ise diplomatik çözüm konusunda olumlu sinyaller verdi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, başkent Moskova'da gazetecilere yaptığı değerlendirmede, Rusya'nın barışçıl çözüme açık olduğunu resmen beyan etti.
Peskov, "Rusya, barışçıl çözüme açık. Ancak bu çözümün, krizin temel nedenlerini ortadan kaldırması gerekiyor." ifadelerini kullanarak Moskova'nın beklentilerini net bir şekilde ortaya koydu.
İstişareler Devam Etmiyor Ancak Temaslar Sürüyor
Kremlin Sözcüsü, Rusya ve ABD arasında Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin istişarelerin devam edip etmediği yönündeki soruya net bir yanıt verdi. Peskov, "Şu anda böyle bir istişare yapılmıyor. Temaslar sürüyor. Ancak istişare denilebilecek bir süreç yürütülmüyor." açıklamasını yaptı.
28 maddelik plan iddialarına ilişkin soruyu yanıtlarken ise Peskov, "Hayır. Bu konuda ancak her zaman tekrarladığımızı söyleyebilirim: Anchorage zirvesinde sağlanan hususlara yeni bir şey ekleyemeyiz. Bu konuda yeni bir şey yok." şeklinde konuştu.
Ukrayna krizinin siyasi ve diplomatik araçlarla çözülmesinin önemine vurgu yapan Rus yetkili, mevcut durumun taraflar arasında doğrudan müzakerelerden ziyade dolaylı temaslar şeklinde ilerlediğini gösterdi.