Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gazetecilere yaptığı brifingde, ABD'den gelen yeni bir diplomatik girişim önerisini ve savaşın seyri hakkındaki değerlendirmelerini paylaştı.
ABD'den Gelen Üçlü Toplantı Önerisi
Zelenskiy, Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov'un kendisine ABD'deki son temasları hakkında bilgi verdiğini aktardı. Umerov'un aktardığına göre, Amerikan tarafı, ABD'nin ulusal güvenlik danışmanlarının katılımıyla ABD, Ukrayna ve Rusya'nın yer alacağı üçlü bir toplantının yapılmasını önermiş durumda. Bu öneri, savaşın diplomatik yollarla sonlandırılmasına yönelik olası yeni bir kanalın açılması anlamına geliyor.
Zelenskiy: Rusya'nın Savaşı Bitirme Niyeti Yok
Ukrayna lideri, böyle bir toplantının gerçekleşmesi önündeki en büyük engeli ise net bir şekilde işaret etti. Zelenskiy, Moskova yönetiminin henüz savaşı sona erdirme niyetinde olmadığını öne sürdü. Yaptığı değerlendirmede, "Rusya'dan savaşı sona erdirme isteği ve hazırlığına dair henüz herhangi bir işaret görmedim" ifadelerini kullandı.
Ancak Zelenskiy, ilginç bir çelişkiye de dikkat çekti. Amerikalı muhataplarının kendisine, Rusya'nın savaşın sona ermesini istediği yönünde bilgi aktardıklarını belirtti. Bu durum, taraflar arasındaki iletişim kanallarında ve niyet okumalarında bir tutarsızlık olduğunu gösteriyor.
Savaşın Seyri ve Diplomasinin Rolü
Yaşanan bu gelişmeler, savaşın askeri boyutunun yanı sıra diplomatik cephesinin de aktif şekilde sürdüğünü ortaya koyuyor. ABD'nin üçlü toplantı önerisi, uluslararası toplumun çatışmayı masada sonlandırma arayışlarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Ancak Zelenskiy'in Rusya'nın niyeti konusundaki şüpheci tutumu, herhangi bir müzakerenin ön koşulunun, Moskova'nın samimi bir barış iradesini göstermesi olduğunu vurguluyor.
Ukrayna tarafı, toprak bütünlüğünden taviz vermeden bir çözüm arayışını sürdürürken, Rusya'nın böyle bir formata nasıl yaklaşacağı ise belirsizliğini koruyor. Önümüzdeki günlerde, ABD'nin bu girişiminin taraflar nezdinde nasıl karşılanacağı ve somut bir görüşme takvimine dönüşüp dönüşmeyeceği dünya kamuoyunun odak noktalarından biri olacak.