Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Alpaslan Çakar, düzenlenen 'Bankacılık Söyleşileri' etkinliğinde 2025 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve 2026 beklentilerini paylaştı. Çakar, jeopolitik gelişmelerin ve korumacılığın arttığı bir yıl olan 2025'te, Türkiye'nin uyguladığı ekonomi politikalarının olumlu etkisiyle dünyada en az etkilenen ülkeler arasında yer aldığını vurguladı.
2025'te Türkiye Ekonomisinin Pozitif Performansı
Alpaslan Çakar, 2025 yılının dünya genelinde belirsizliklerin ve kutuplaşmanın yükseldiği, küresel ticaret yerine bölgesel ortaklıkların öne çıktığı bir dönem olduğunu belirtti. Bu zorlu küresel ortamda Türkiye'nin, çeşitlendirilmiş dış ticaret yapısı, geniş pazar erişimi, nispeten düşük seyreden emtia fiyatları ve kesintisiz ilerleyen dezenflasyon süreci sayesinde pozitif bir ekonomik hikaye yazdığını ifade etti.
Çakar, cari açık, büyüme, bütçe disiplini ve rezervlerde kaydedilen iyileşmelere dikkat çekti. Sıkı para politikası sonucunda enflasyonun düşmeye başladığını, büyümenin dengelendiğini ve finansal piyasalarda öngörülebilirliğin arttığını söyledi.
Bankacılık Sektörü Sağlam Büyümeyi Sürdürdü
Makro ihtiyati önlemlerin bankacılık sektörünü merkeze alarak likidite yönetimi, kredi süreçleri ve mevduat piyasasını şekillendirdiğini aktaran Çakar, sektörün bu koşullara uyum sağlayarak güçlü finansal yapısını koruduğunu ve sağlıklı büyümeyi sürdürdüğünü kaydetti.
Çakar, bankaların 2025'te sağlam bilanço yapısını korumaya, seçici kredi büyümesine, daralan faiz marjlarının etkin yönetimine ve kredi kalitesine odaklandığını belirtti. Öz kaynak karlılığının yıl sonunda yüzde 30'lara ulaştığını ve sağlıklı bilanço yapısının korunduğunu açıkladı.
Kredi portföylerinin yatırım, üretim ve ihracat odaklı, özellikle KOBİ'ler lehine geliştirildiğini vurgulayan Çakar, Ziraat Bankası'nın performansına da değindi. Bankanın aktif büyüklüğünün yüzde 50'nin üzerinde arttığını, kredi ve mevduat portföyünün yaklaşık yüzde 45 büyüyerek sektör ortalamasının üzerinde performans gösterdiğini ifade etti.
2026 Beklentileri ve Risk Haritası
Alpaslan Çakar, 2026 yılında temel olarak 2025'teki dinamiklerin etkili olmaya devam edeceğini, ancak Türkiye'de ekonomi programının kazanımlarının daha görünür hale geleceğini öngördü. Bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısı ve etkin risk yönetimiyle yeni yıla hazır olduğunu söyledi.
2026 risk haritasında, ABD politikalarındaki belirsizlikler, korumacı ticaret eğilimleri ve jeopolitik gerilimlerin öne çıkabileceğini kaydetti. Ancak Türkiye ekonomisi için risk iştahının daha güçlü olacağını değerlendirdi. Makroekonomik istikrar, güçlenen rezervler, mali disiplin ve düşen borçlanma maliyetlerinin önemli fırsat alanları oluşturduğunu vurguladı.
Merkez Bankası'nın dezenflasyon odaklı politikasını sürdüreceğini ve enflasyondaki kalıcı iyileşmeye paralel olarak 2026 yılı boyunca politika faizini kademeli olarak indirerek yılı yüzde 30'un altında kapatacağını tahmin ettiklerini açıkladı. TL mevduata yönelimin güçleneceğini, kredi büyümesinin ise kontrollü ve enflasyonla uyumlu seyredeceğini belirtti.
Çakar, sektör için 2026'da kredilerde yüzde 25-30, mevduatlarda ise yüzde 20-25 büyüme öngördüklerini ve önceliğin tüketimden ziyade üretim, yatırım ve ihracat finansmanında olacağını sözlerine ekledi.