Kamu çalışanları arasında ücret adaletini tartışmaya açacak bir zam teklifi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla rafa kaldırıldı. Üst düzey bürokrat ve uzman personele yapılması planlanan 30 bin Türk Lirası tutarındaki seyyanen zam geri çekildi. Karar, kamuoyunda oluşan tepkiler ve yapılan üst düzey istişareler sonucunda alındı.
Zam Teklifinin Geri Çekilme Süreci
Teklif, ilk olarak AK Parti'nin önerisiyle TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilmişti. Ancak, 5 Aralık 2025 tarihinde TBMM Genel Kurulu'na sunulan Vergi Paketi içerisinde bu düzenlemeye yer verilmedi. Edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyu yakından takip ederek detaylı bir değerlendirme süreci başlattı.
Bu süreçte Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ile görüşen Erdoğan, kamuda yönetici ve uzman personele yönelik seyyanen zam teklifi hakkında bilgi aldı. Yapılan değerlendirmeler neticesinde, teklifin ücret adaleti ve çalışma barışına olası etkileri göz önünde bulunduruldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İptal Talimatı
Değerlendirmelerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söz konusu kanun teklifinin geri çekilmesi talimatını verdi. Talimatın gerekçesi olarak "ücret adaletinin ve çalışma barışının korunması" hedefi gösterildi. Bu kararla, kamuoyunda geniş yankı uyandıran ve tartışmalara neden olan zam planı resmen iptal edilmiş oldu.
Düzenleme, özellikle kamu çalışanları arasındaki ücret farklılıklarını daha da derinleştirebileceği endişesiyle eleştirilere maruz kalmıştı. Ekonomi yönetiminin de dahil olduğu istişareler sonucunda, bu tepkilerin kararın geri çekilmesinde etkili olduğu belirtiliyor.
Sonuç ve Olası Etkiler
Karar, kamu mali disiplini ve sosyal adalet dengeleri gözetilerek alınmış bir adım olarak yorumlanıyor. Vergi Paketi'nden çıkarılan bu madde ile birlikte, kamudaki ücretlendirme politikalarına yönelik yeni bir tartışma süreci başlamış oldu. Uzmanlar, benzer tekliflerin gelecekte yeniden gündeme gelebileceğini, ancak daha kapsayıcı ve adil bir ücret modeli üzerinde çalışılması gerektiğini ifade ediyor.
Bu gelişme, hükümetin kamuoyu tepkilerini dikkate aldığını ve ekonomik/sosyal dengeleri gözeten müdahalelerde bulunabildiğini göstermesi açısından da önem taşıyor. Sürecin, kamudaki diğer ücret ve istihdam politikalarına yönelik değerlendirmeleri de hızlandırması bekleniyor.