Türkiye, Doğurganlık Hızında En Hızlı Düşüş Yaşayan 5. Ülke Oldu
Türkiye doğurganlık hızında dünyada 5. sırada

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin doğurganlık hızındaki düşüşün alarm verici boyutlara ulaştığını açıkladı. Yılmaz, 'Aile ve Nüfus On Yılına Doğru Uluslararası Sempozyumu'nun Ankara'daki kapanış programında yaptığı konuşmada, ülkemizin son yedi yıllık dönemde doğurganlık hızı en fazla azalan beşinci ülke konumunda olduğunu duyurdu.

Doğurganlık Hızında Kritik Düşüş ve Uluslararası Karşılaştırma

Yılmaz, verilerin endişe verici bir tablo ortaya koyduğunu vurguladı. 2017 yılında 2,08 olan toplam doğurganlık hızının 2024'te 1,48'e gerilediğini belirtti. Bu rakam, nüfusun kendini yenileme seviyesi olan 2,1'in oldukça altında kalıyor. Dünya ortalaması ise 2024 itibarıyla 2,25 çocuk seviyesinde.

Ülkelerin son yedi yıllık performansı incelendiğinde, Türkiye'nin doğurganlık hızındaki azalma oranıyla Çin, Güney Kore, Arjantin ve Kuveyt'in ardından dünyada beşinci sırada yer aldığı görülüyor. Yılmaz, bu eğilimin sürmesi halinde Türkiye'nin Avrupa Birliği ortalamasının da altına düşeceği uyarısında bulundu.

TÜİK projeksiyonlarına göre, mevcut eğilim devam ederse nüfusun 2050'li yılların ilk yarısında 94 milyona ulaşacağı, ancak 2100 yılında 77 milyona kadar gerileyebileceği öngörülüyor. Ayrıca, önümüzdeki 10 yıl içinde ortanca yaşın 40'a yaklaşması bekleniyor.

Kapsamlı Politikalar ve Somut Teşvikler Devreye Alınıyor

Hükümet, bu olumsuz gidişatı tersine çevirmek için kapsamlı bir seferberlik başlattı. Geçen yıl aralık ayında kurulan Nüfus Politikaları Kurulu, çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Mevzuattan çalışma hayatına, ekonomik teşviklerden sağlık ve eğitime kadar geniş bir yelpazede eylem planları hazırlanıyor. Bu planların 2026 yılı başında tamamlanması ve reformların hayata geçirilmesi hedefleniyor.

Doğum yardımlarında önemli artışlar sağlandı. Doğum sonrası tek seferlik destek 5 bin liraya yükseltildi. İkinci çocuk için beş yaşına kadar aylık 1.500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise aylık 5.000 lira düzenli yardım uygulamaya alındı.

Evlilik desteği kapsamında da önemli adımlar atıldı. Aile ve Gençlik Fonu ile 42 binden fazla çifte 150 bin lira faizsiz kredi sağlandı. Ocak 2026'dan itibaren bu destek, her iki eş 18-25 yaş arasındaysa 250 bin liraya, en az biri 26-29 yaş aralığındaysa 200 bin liraya çıkarılacak.

2026-2035 Dönemi 'Aile ve Nüfus On Yılı' İlan Edildi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, doğurganlığı etkileyen diğer faktörlere de dikkat çekti. Türkiye'de sezaryen oranının %61,2 ile dünyada en üst sırada yer aldığını, bu oranın OECD ve AB ülkelerinde ortalama %28 olduğunu hatırlattı. Tıbbi gereklilik dışındaki sezaryen uygulamalarının azaltılmasının öncelikli hedefler arasında olduğunu vurguladı.

Kamu kurumlarında kreş ve gündüz bakımevlerinin yaygınlaştırılması için talimat verildi. Sosyal konut projelerinde çok çocuklu ailelere öncelik tanındı. 'Yüzyılın Konut Projesi' kapsamında gençlere %20, üç çocuk ve üzeri ailelere ise %10 özel kota ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası forumda açıkladığı üzere, 2026-2035 dönemi 'Aile ve Nüfus On Yılı' olarak belirlendi. Bu karar, konuya verilen stratejik önemi ve uzun vadeli taahhüdü gösteriyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da yaptığı konuşmada, doğurganlık hızının 81 ilden 71'inde nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,1'in altına düştüğünü açıkladı. Ortalama hane büyüklüğünün gerilediğini, tek kişilik hanelerin oranının ise %20'ye çıktığını ifade etti. Bakan Göktaş, "Aileyi ve dinamik nüfusu korumak, bir beka meselesidir" diyerek konunun önemine işaret etti.

Sempozyum, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.