Dünya siyaset sahnesinde bugün gerçekten dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Dışişleri Bakanlığı'ndan gelen açıklama, Uluslararası Adalet Divanı'nın yayınladığı danışma görüşünün uluslararası hukukun bariz şekilde ihlal edildiğini belgeleyen somut kanıtlar sunduğunu ortaya koydu.
Aslında bu durum, uzun süredir devam eden bir diplomatik mücadelenin de önemli bir dönüm noktası sayılır. Bakanlık sözcüsü, "Divanın görüşü, hukukun üstünlüğü ilkesinin ne denli çiğnendiğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor" ifadelerini kullandı - ki bu sözler oldukça manidardı.
Hukuki Zeminde Yaşanan Gelişmeler
Uluslararası Adalet Divanı'nın bu danışma görüşü, hukuk çevrelerinde zaten günlerdir konuşuluyordu. Ancak resmi açıklamanın gelmesiyle birlikte, dosyanın teknik detaylarından ziyade siyasi sonuçları ön plana çıktı. Görünen o ki, bu belge uluslararası ilişkilerde yeni bir sayfa açacak nitelikte.
Peki neydi bu kadar önemli olan? Divanın tespitleri, bazı devletlerin uluslararası anlaşmaları ve teamülleri hiçe sayarak hareket ettiğini gösteriyor. Üstelik bunu yaparken de hukuki kılıflar aradıkları anlaşılıyor - ki bu durum işin daha da vahim olduğunu ortaya koyuyor.
Diplomasinin Arka Planı
Dışişleri yetkilileri, konunun sadece hukuki boyutuyla sınırlı kalmadığını vurguluyor. Aslında meselenin diplomasi tarihinde önemli bir yer tutacağı aşikar. "Bu görüş," diyor bir diplomat, "uluslararası hukukun sadece kağıt üzerinde kalmadığını, somut sonuçları olduğunu gösteren bir belge."
Şimdi herkesin merak ettiği soru şu: Peki ya sonrası? Bu gelişmelerin bölgesel dengeleri nasıl etkileyeceği ise zaman içinde belli olacak. Ancak şunu söyleyebiliriz ki, uluslararası hukuk artık eskisi gibi yumuşak bir güç olmaktan çıkıp daha sert yaptırımların kapısını aralıyor.
Dışişleri'nin bu açıklaması, Türkiye'nin uluslararası hukuk alanındaki kararlı duruşunu da bir kez daha gösterdi. Anlaşılan o ki, hukuk diplomasisi önümüzdeki dönemde çok daha kritik bir rol oynayacak.
