Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis, Kıbrıs'ın kuzeyinde yer alan Mağusa şehrine yönelik işgalci söylemler içeren bir marşa bir kez daha eşlik ederek tansiyonu yükselten bir adım attı. Rum basınında yer alan haberlere göre, bu provokatif eylem, yeni yıl ziyaretleri sırasında gerçekleşti.
Polis ve Askeri Bandosu Önünde Skandal Performans
Olay, Rum polis ve askeri bandolarına yapılan yeni yıl ziyareti sırasında yaşandı. GKRY lideri Nikos Hristodulidis, 'Yürüdüğüm Toprak, Mağusa' (Soil I Walked, Famagusta) adlı marşı okurken görüntülendi. Bu marş, Mağusa'ya dönüş ve özlem temalarını işleyen ve açıkça 'Mağusa'ya tekrar döneceğiz' mesajını içeren provokatif sözlere sahip.
Bu, Hristodulidis'in aynı içerikteki marşa ilk kez eşlik ettiği anlamına gelmiyor. Daha önce, kasım ayında, yeni komandolar için düzenlenen bir törende de benzer bir sahne yaşanmıştı. Stelios Mavrommatis askeri kampında, papazların da hazır bulunduğu törende, aynı 'Mağusa'ya tekrar döneceğiz' temalı marşın okunması dikkatleri çekmişti.
EOKA Terör Örgütünü Öven Müze Açılışı
Hristodulidis'in tartışmalı eylemleri bununla sınırlı değil. Yine kasım ayında, Baf kentine bağlı Hloraka bölgesinde, terör örgütü EOKA'ya adanmış bir müzenin açılışını gerçekleştirdi. 'Özgürlük Müzesi' adı verilen bu mekanda, EOKA'ya ait materyaller sergileniyor.
Açılışta konuşan Hristodulidis, yaptığı açıklamalarla daha da büyük tepki topladı. Hristodulidis, "Özgürlüklerimizi EOKA'ya borçluyuz" ifadesini kullanarak, terör örgütünü meşru bir mücadele örgütü gibi gösterdi. Ayrıca, "Çocuklarımıza ve torunlarımıza EOKA mücadelesini öğretmeliyiz" diyerek, gelecek nesillere yanlış ve kışkırtıcı bir tarih anlatısı aktarma niyetini ortaya koydu.
Bölgedeki Barış ve İstikrarı Tehdit Eden Açıklamalar
GKRY liderinin bu türden açıklama ve eylemleri, Kıbrıs adasındaki gerginliği artırmakta ve çözüm sürecine zarar vermektedir. Mağusa, Kıbrıs Türk halkının egemenliği altında olan ve hayatın normal bir şekilde aktığı bir şehirdir. EOKA ise Kıbrıs Türklerine yönelik katliamlarıyla bilinen bir terör örgütüdür.
Bu nedenle, bir yandan terör örgütünü öven, diğer yandan komşu topraklara yönelik işgalci niyetleri marşlarla dile getiren söylemler, bölgedeki barış ve istikrar arayışına ciddi bir darbe vurmaktadır. Uluslararası toplumun, Kıbrıs'taki mevcut statükoyu ve Türk tarafının haklarını hiçe sayan bu türden provokatif eylemlere karşı net bir tutum sergilemesi beklenmektedir.