Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Libya'ya yönelik asker gönderilmesine izin veren tezkereyi resmen kabul etti. Bu kritik karar, 22 Aralık 2025 tarihinde gerçekleşen oturumda alındı ve Türkiye'nin uluslararası taahhütleri ile bölgesel güvenlik dinamikleri bağlamında önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.
Tezkerenin Meclis Süreci ve Kabul Oylaması
Hükümet tarafından Meclis'e sunulan teklif, Genel Kurul'da görüşüldü. Yapılan oylamada, tezkere büyük çoğunlukla kabul edildi. Karar, Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzalanan askeri iş birliği anlaşması ve deniz yetki alanları mutabakatının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına dayandırıldı. Meclis'teki tartışmalarda, gönderimin amacının Libya'daki meşru hükümetin kapasitesini güçlendirmek, istikrarı sağlamak ve terörle mücadeleye katkıda bulunmak olduğu vurgulandı.
Gönderimin Kapsamı ve Hukuki Dayanakları
Kabul edilen tezkere, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Libya topraklarında konuşlandırılmasının önünü açtı. Bu harekatın hukuki çerçevesi oldukça detaylı şekilde belirlendi. Tezkerenin dayanağı olarak, 2019 yılında imzalanan Türkiye-Libya Savunma ve Güvenlik İş Birliği Mutabakatı ile 2020'deki askeri eğitim, iş birliği ve danışma anlaşması gösterildi. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya yönelik silah ambargosu kararlarına rağmen, meşru hükümete yapılan davet ve destek çağrılarının bu gönderimi meşru kıldığı ifade edildi.
Karar metninde, askeri varlığın süresinin bir yıl ile sınırlı olduğu, ancak gerektiğinde aynı usulle uzatılabileceği maddesi de yer aldı. Bu süre, bölgedeki gelişmelere ve ihtiyaçlara bağlı olarak değerlendirilecek.
Bölgesel ve Uluslararası Yansımalar
TBMM'nin bu kararı, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika politikalarında önemli bir somut adımı temsil ediyor. Libya'ya asker gönderilmesi, bölgedeki güç dengelerini ve uluslararası ilişkileri doğrudan etkileyecek bir hamle olarak görülüyor. Karar, özellikle Türkiye'nin Libya'daki meşru hükümet olarak tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti ile olan stratejik ortaklığını pekiştirmeyi amaçlıyor.
Bu gelişme, aynı zamanda bölgedeki terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı bir caydırıcılık unsuru olarak da değerlendiriliyor. Türkiye, bu yolla Libya'nın toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini desteklemeyi, ülkedeki istikrar ve güvenliğin tesisine katkı sağlamayı hedefliyor.
Sonuç olarak, 22 Aralık 2025 tarihinde alınan bu karar, Türkiye'nin dış politika ve savunma stratejisinde yeni bir sayfa açtı. Libya tezkeresinin kabulü, hem ikili ilişkiler hem de geniş bölgesel dinamikler açısından derin etkileri olacak operasyonel bir yetkilendirme sağladı. Sürecin, ilgili uluslararası hukuk normları çerçevesinde ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi planlanıyor.
