ABD Dışişleri Bakanlığı, üç müttefik ülkeye yönelik büyük çaplı bir silah satış paketini onayladı. Güney Kore, İtalya ve Danimarka'yı kapsayan bu anlaşmalar, Washington'ın küresel savunma işbirliğini güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
Ülkelere Göre Satış Detayları
ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA) tarafından yapılan açıklamada, her ülke için farklı askeri ihtiyaçlara yönelik satışların detayları paylaşıldı.
Güney Kore'ye Hava Savunma Güçlendirmesi
Güney Kore'nin hava savunma kabiliyetlerini artırmak amacıyla 111,8 milyon dolar değerinde bir satışa izin verildi. Bu paket, GBU-39/B küçük çaplı bombalar ve bunlarla ilgili ekipmanları içeriyor.
İtalya'nın Uzun Menzilli Füze Kapasitesi
İtalya'ya ise 301 milyon dolar tutarında ileri teknoloji ürünü satış onayı çıktı. Anlaşma kapsamında İtalyan Hava Kuvvetleri'ne, JASSM-ER uzun menzilli seyir füzeleri ve gerekli destek sistemleri tedarik edilecek.
Danimarka'ya Dev Komuta Sistemi ve Füzeler
Danimarka'ya yönelik satış ise iki büyük bileşenden oluşuyor. İlk olarak, 730 milyon dolar değerinde AIM-120C-8 gelişmiş havadan havaya füzeler satışı onaylandı. Bunun yanı sıra, 3 milyar dolar tutarında entegre bir muharebe komuta ve kontrol sistemi satışı da pakete dahil edildi. Bu sistem, Danimarka ordusunun komuta kabiliyetlerinde çığır açacak bir yatırım olarak öne çıkıyor.
Stratejik ve Bölgesel Etkiler
Bu satış onayları, sadece ticari anlaşmalar olmanın ötesinde jeopolitik bir anlam taşıyor. Güney Kore'ye yapılacak satış, Kore Yarımadası'ndaki gerilim göz önüne alındığında bölgesel caydırıcılığı güçlendirmeyi hedefliyor. İtalya'ya sağlanacak uzun menzilli füzeler ise NATO'nun güney kanadındaki projeksiyon gücünü artıracak. Danimarka'ya satılacak son teknoloji komuta sistemi ise NATO'nun Kuzey Avrupa'daki entegrasyonunu ve savunma ağını güçlendirecek nitelikte.
ABD'nin bu tür satışları, DSCA aracılığıyla yürütüyor ve Kongre'nin itiraz etmemesi durumunda nihai onay süreci tamamlanmış oluyor. Bu üç anlaşma da müttefik ülkelerin modernizasyon ihtiyaçlarına cevap verirken, ABD savunma sanayii için de önemli bir ekonomik hareketlilik anlamına geliyor.
