Japonya'nın 640 Milyon Dolarlık Savunma Projesinde Türkiye İş Birliği
Japonya'dan Türkiye'ye 640 Milyon Dolarlık Savunma İşbirliği

Japonya hükümeti, önümüzdeki yılların savunma stratejisinde önemli bir adım atarak 2026 mali yılı için hazırlanan yeni savunma bütçesini onayladı. Bir önceki yıla göre yüzde 9,4'lük kayda değer bir artışla 58 milyar dolara ulaşan bütçe içerisinde, kıyı savunması için ayrılan 640 milyon dolarlık kaynağın harcanmasında Türkiye'nin potansiyel bir iş ortağı olabileceği belirtiliyor.

SHIELD Projesi ve Türkiye Faktörü

Yeni bütçe kapsamında kıyı savunması için ayrılan 640 milyon dolarlık fon, "SHIELD" adı verilen kapsamlı bir savunma sistemi çerçevesinde kullanılacak. Bu plan doğrultusunda, 2028 yılına kadar gözetleme ve savunma amaçlı geniş ölçekli insansız hava araçları ile deniz üstü ve denizaltı sistemlerinin devreye alınması hedefleniyor.

Japon yetkililer, projenin ilk aşamalarında ithalata ağırlık verileceğini açıklarken, bu kapsamda Türkiye ile iş birliği seçeneğinin öne çıktığını ifade etti. Türk savunma sanayii, özellikle insansız hava, deniz ve denizaltı araçları (İHA/SİHA, USV/UUV) gibi alanlardaki yetkinliği ve tecrübesiyle dikkat çekiyor.

Japonya'nın Savunma Hedefleri ve Bütçe Detayları

Japonya'nın yeni savunma bütçesi, ülkenin özellikle güneybatı adalarındaki savunma varlığını güçlendirmeye ve "uzaktan vurma" kabiliyetini artırmaya yönelik. Bu çerçevede, uzun menzilli seyir füzeleri ve insansız sistemlere önemli kaynaklar ayrılmış durumda.

Bütçeden ayrılan önemli bir miktar, uzun menzilli füze kapasitesinin geliştirilmesine tahsis edildi. Bu kapsamda, menzili yaklaşık 1000 kilometre olan Japon yapımı "Type-12 gemisavar füzelerinin" alınacağı duyuruldu.

Savunma bütçesinin yürürlüğe girebilmesi için Mart 2026'ya kadar parlamentonun onayı gerekiyor. Sürecin bu aşamasında, Türkiye ile yapılacak olası iş birliği müzakerelerinin de şekillenmesi bekleniyor.

İki Ülke İlişkileri İçin Ne Anlama Geliyor?

Potansiyel iş birliği, yalnızca 640 milyon dolarlık bir ticari anlaşmanın ötesinde, iki ülke arasındaki stratejik ve savunma sanayii ilişkilerinde yeni bir sayfa açabilir. Türkiye'nin savunma teknolojilerindeki ihracat başarısına bir yenisini ekleme ve Asya-Pasifik bölgesindeki varlığını güçlendirme fırsatı sunuyor.

Japonya açısından ise, Türkiye'nin bu alandaki operasyonel tecrübesi ve rekabetçi fiyatlı yetenekleri, SHIELD projesinin hedeflerine etkin ve verimli bir şekilde ulaşılmasına katkı sağlayabilir. Bu gelişme, küresel savunma iş birlikleri haritasında dikkat çekici bir ortaklığın habercisi olarak değerlendiriliyor.