Milli Savunma Bakanlığı (MSB), İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında imzalanan üçlü anlaşmanın ve askeri iş birliği girişimlerinin, Türkiye'ye yönelik bir tehdit kapasitesi taşımadığını resmen duyurdu. Bakanlık yetkilileri, haftalık bilgilendirme toplantısının ardından yaptıkları açıklamada, Türkiye'nin bölgesel istikrar ve diyaloğa olan bağlılığının altını çizdi.
Üçlü Zirve Kararlarına Net Yanıt
MSB kaynakları, İsrail, Yunanistan ve GKRY'nin gerçekleştirdiği son zirve ve bu kapsamda alınan askeri iş birliği kararlarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Yetkililer, "Bahse konu girişimin askeri açıdan Türkiye'ye karşı bir tehdit oluşturması söz konusu değildir" ifadesini kullandı. Açıklamada, Türkiye'nin bölgede istikrarın korunması ve diyalog ortamının sürdürülmesi yönündeki kararlılığının devam ettiği vurgulandı.
İsrail'den gelen bazı açıklamaların ve bölgede gerilimi tırmandırabilecek söylemlerin ise, sahadaki gerçekler ve uluslararası hukuk çerçevesinde hiçbir karşılığının bulunmadığı kaydedildi.
Garantörlük Vurgusu ve NATO Çağrısı
Açıklamanın dikkat çeken bir diğer bölümü, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki tavrına ilişkindi. MSB, "Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin güvenliği ve haklarına ilişkin tutumu nettir ve değişmezdir" dedi. Türkiye'nin, garantörlük sıfatından kaynaklanan yetkileri kullanmaktan bugüne kadar geri durmadığı ve bundan sonra da durmayacağı net bir dille ifade edildi.
Türkiye'nin NATO müttefikliği zemininde, Ege ve Doğu Akdeniz'de yapıcı diyalogdan yana olduğu tekrarlandı. Ancak, müttefiklik ruhuna aykırı atılacak adımların sahadaki mevcut durumu değiştiremeyeceğinin bilinmesi gerektiğinin altı çizildi. Açıklamada, "Ege ve Doğu Akdeniz'de gerilimi artıran taraf Türkiye değil, dışlayıcı ve tek taraflı adımlar, oldubitti yaratmaya yönelik yaklaşımlardır" denilerek, bölgenin bir iş birliği ve istikrar havzası olması gerektiği mesajı verildi.
Yunanistan'ın Hava Sahası İddialarına Cevap
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, son dönemde Yunan basınında sıkça yer alan Türk uçaklarının hava sahası ihlali iddialarına da yanıt verdi. Bu iddiaların temelinde, Yunanistan'ın tarihte ve günümüzde benzeri görülmemiş kara suları ve hava sahası yaklaşımındaki tutarsızlığın yattığı belirtildi.
Türkiye'nin Ege üzerinde gerçekleştirdiği tüm uçuş faaliyetlerinin uluslararası hava sahasında yapıldığı vurgulandı. Türkiye'nin, Yunanistan ile yaşadığı tüm sorunları uluslararası hukuk, karşılıklı iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, diyalog ve müzakere yoluyla barışçıl şekilde çözmeye hazır olduğu bir kez daha ifade edildi.