İsrailli Subaylar Haritada Batı Şeria'yı 'İşgal Edilmiş' Olarak Gösterdi
İsrail'de Batı Şeria Haritası Tartışması

İsrail'de düzenlenen önemli bir askeri istihbarat konferansı, sunulan bir harita nedeniyle büyük tartışma yarattı. Toplantıda, Batı Şeria'nın İsrail'in hakimiyetindeki bir bölge değil, 'işgal edilmiş toprak' olarak gösterilmesi katılımcı subayları şaşkına çevirdi.

Konferansta Sunulan Tartışmalı Harita

'Yıllık İstihbarat Araştırma Konferansı' adı verilen ve İsrail'e yönelik tehditlerin ele alındığı toplantıya, İşgalci İsrail Ordusu (IDF) ile Askeri İstihbarat (AMAN) birimlerinden yüzlerce kıdemli subay ve asker katıldı. Katılımcılar arasında Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve Askeri İstihbarat Başkanı Shlomi Binder de yer aldı.

2026 hedeflerinin, 7 Ekim'deki başarısızlığın ve AMAN'ın mevcut durumunun konuşulduğu konferansta ekrana yansıtılan harita, beklenmedik bir tartışmanın fitilini ateşledi. Haritada, İsrail literatüründe 'Yehuda ve Samarya' olarak anılan Batı Şeria, Arapça literatürdeki 'West Bank/Batı Şeria' ismiyle ve İsrail'in işgali altındaki bir bölge olarak işaretlendi.

Askerlerden Tepki: "Kendi Ülkemizi mi İşgal Ediyoruz?"

Haritanın bu şekilde sunulması, salondaki birçok İsrail askeri ve subayında şaşkınlık ve tepkiye neden oldu. Bazı askerler, bunun kasıtlı bir 'ideolojik mesaj' olabileceğinden şüphelendi. Olaya tepki gösteren bir asker, basına yaptığı açıklamada, "Bana, ordunun vermek istediği mesaj şuymuş gibi geldi: 'Biz kendi ülkemizi işgal ediyoruz.' Bundan başka ne anlamalıyım ki?" ifadelerini kullandı.

IDF'den Açıklama ve Basının Tepkisi

Tartışmanın büyümesi üzerine İsrail Ordusu (IDF) yetkilileri bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Yetkililer, haritadaki isimlendirme ve işaretlemelerin 'düşmanın kullandığı dile uygun şekilde' hazırlandığını ve herhangi bir ideolojik amacın bulunmadığını öne sürdü.

Ancak İsrail basını, konuyu sert bir dille ele aldı. Haberlere göre, İstihbarat Başkanı, geleneksel 'Yehuda ve Samarya' isimlerini görmezden gelerek, bölgeyi haritada işgal altındaki bir alan olarak gösterdi. Bu durum, İsrail içindeki siyasi ve ideolojik kamplaşmalara da ışık tutan bir olay olarak kayıtlara geçti.