Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, bu haftaki Cuma hutbesinin konusunu "Şiddetin Çaresi Merhamet Eğitimi" olarak belirledi. Hutbede, toplumda giderek yaygınlaşan şiddet olaylarına karşı merhamet eğitiminin önemi vurgulandı.
Şiddetin Hiçbir Türü Kabul Edilemez
Hutbede, insanın yeryüzünün en değerli varlığı olduğu ve her türlü saygıya layık bulunduğu ifade edildi. Kadın, erkek, çocuk, genç ve yaşlı ayırt edilmeksizin her insanın canının kutsal olduğu belirtildi. Kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun ve gerekçesi ne olursa olsun şiddetin hiçbir çeşidinin kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Hutbede, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.s) "Müslüman, elinden ve dilinden insanların güvende olduğu kişidir" hadisi hatırlatılarak, Müslüman kimliğinin temel özelliklerine dikkat çekildi. İster aile içinde, ister sosyal hayatta, isterse dijital platformlarda hiç kimseye söz, tutum veya davranışlarla zarar verilemeyeceği, kimsenin şeref ve haysiyetine dil uzatılamayacağı ifade edildi.
Şiddetin Yaygınlaşmasına Zemin Hazırlayan Faktörler
Hutbede, günümüzde şiddetin sıradan bir hal aldığı endişesi dile getirildi. Akran zorbalığının her geçen gün yaygınlaştığı, insanların birbirleriyle kavgalarını sosyal medyada paylaşmayı marifet saydığı bir dönemden geçildiği belirtildi. Sokakta, toplu taşımada ve trafikte mal ve can güvenliğinin hiçe sayıldığı ifade edildi.
Alkol, kumar ve uyuşturucu madde bağımlılıkları ile kötülüklere sevk eden dijital oyunların ve yanlış örneklerle kirlenen ekranların şiddetin yayılmasına zemin hazırladığı kaydedildi. Hutbede, şiddetin hiçbir sorunu çözemediği, aksine sevgiyi bitirdiği, insanı yalnızlaştırdığı ve toplumu çürüttüğü vurgulandı.
Merhamet Eğitimi Ailede Başlıyor
Hutbede, şiddetin çaresinin merhamet eğitimi olduğu belirtilerek, bu eğitimin temelinin ailede atıldığı ifade edildi. Allah'ın emaneti olan çocukların inancı, iyiliği, merhameti, sevgi ve saygıyı ilk olarak ailesinden öğrendiği kaydedildi.
Anne ve babaların, "Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et..." ayetini rehber edinmeleri tavsiye edildi. Çocukların yüreklerine dokunmanın, başlarını okşamanın ve onları Allah'a iyi bir kul, çevrelerine faydalı bir insan olarak yetiştirmenin önemine dikkat çekildi.
Öğretmenlerin de çocukların ilim ve hikmet yolculuğundaki en önemli rehberler olduğu vurgulandı. Peygamber Efendimiz'in (s.a.s) ilim öğretenlere büyük müjde verdiği hatırlatılarak, öğrencilerine ahlak ve edebiyle, şefkat ve merhametiyle rol model olan her öğretmenin toplumda fazilet ve erdemin teminatı olduğu ifade edildi.
Hutbede, şiddetin gölgesini hayatımızdan uzaklaştırmak için gönüllere muhabbeti, evlere ve okullara merhameti hakim kılmanın gerekliliği vurgulandı. Kalplere düşen öfke kıvılcımlarının rahmet yağmurlarıyla söndürülmesi, evlatların yüreğine sevgi, saygı, anlayış ve paylaşmanın tohumlarının serpiştirilmesi tavsiye edildi.
Hutbe, Peygamber Efendimiz'in (s.a.s) "İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez" uyarısıyla sona erdi.