Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili yürütülen bir davada önemli bir karar açıklandı. 11. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılanan tutuksuz sanık E.K.'yı 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum etti. Karar, 30 Aralık 2025 tarihinde gerçekleşen duruşmanın ardından verildi.
Savcılığın İddiaları ve Deliller
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığa yönelik iddiaları sıraladı. Savcı, sanık E.K.'nın FETÖ'nün iletişim aracı olduğu belirtilen ByLock uygulamasını kullandığının tespit edildiğini vurguladı. Ayrıca, sanığın örgütün mahrem imamları ile HTS irtibat kaydının da bulunduğu ifade edildi.
Savcılık, sanığın örgütle bağlantısı gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan bir dernekte yönetim kurulu üyeliği kaydı olduğunu ve örgütsel nitelikli sohbet toplantılarına katıldığını öne sürdü. İddianamede, sanık hakkında somut ve tutarlı tanık beyanları ile teşhislerin de bulunduğu kaydedildi. Tüm bu deliller ışığında savcı, E.K.'nın cezalandırılmasını talep etti.
Sanığın Savunması ve Mahkemenin Kararı
Sanık E.K., duruşmada yapılan savunmasında kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. Masum olduğunu savunarak beraati için talepte bulundu. Ancak mahkeme heyeti, toplanan delilleri ve savcılığın mütalaasını değerlendirerek sanığın savunmasını hukuki açıdan yeterli görmedi.
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanık E.K.'yı 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan suçlu bularak, 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmesine hükmetti. Karar, Adana'da devam eden FETÖ soruşturmaları kapsamında verilen cezalardan biri olarak kayıtlara geçti.
Davanın Seyri ve Sonuçları
Duruşmaya sanık E.K. ve avukatının katıldığı belirtildi. Mahkemenin bu kararı, özellikle ByLock kullanımı ve örgütsel irtibatlara ilişkin dijital delillerin terör davalarında ne kadar belirleyici olduğunu bir kez daha gösterdi. Yargılama süreci, Türkiye'nin terörle mücadele kapsamında yürüttüğü hukuki süreçlerden bir örnek teşkil etti.
Adana'daki bu dava, FETÖ yapılanmasına karşı yürütülen adli faaliyetlerin devam ettiğinin ve şüphelilere yönelik yargılamaların titizlikle sürdürüldüğünün bir göstergesi olarak yorumlandı. Kararın kesinleşmesi için üst mahkemelerde olası temyiz süreçlerinin beklenmesi gerekecek.