Ankara'da yaşayan 55 yaşındaki Necla Özmen, hayatını değiştirebilecek iddialı bir dava ile gündeme geldi. Özmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin eski başkanı ve yeniden adayı Donald Trump'ın (79) biyolojik kızı olduğunu öne sürerek hukuk mücadelesi başlattı.
Mahkeme Süreci ve Reddedilen İlk Davalar
Necla Özmen, ilk olarak Ankara 27. Aile Mahkemesi'ne başvurarak babalık tespiti davası açtı. Davasında, nüfus kaydındaki tutarsızlıkları ve aile içindeki iddiaları gerekçe gösterdi. Özmen, öz annesinin ABD vatandaşı olduğunu ve 1970'li yıllarda Trump ile bir ilişki yaşadığını savundu. Mahkemenin davayı reddetmesi üzerine Özmen, kararı istinaf mahkemesine taşıdı.
Aynı zamanda, konuyu uluslararası bir boyuta taşıyan Özmen, ABD'deki aile mahkemelerine de Türkiye'deki elçilik aracılığıyla dilekçe gönderdi. Amacı, Trump'ın DNA örneği vermesini sağlayarak gerçek soy bağının bilimsel yollarla kanıtlanması.
Necla Özmen'in Hikayesi ve İddiaları
1970 doğumlu olduğunu belirten Özmen, öz annesinin adının Sofya olduğunu ve kendisini Dursun ile Satı Özmen çiftine evlatlık verdiğini anlattı. Özmen'e göre, kendisini yetiştiren aile, 2017'de Trump'ın başkan seçildiği haberlerini görünce, "senin baban bu" açıklamasını yaptı.
İddialarını daha da detaylandıran Özmen, kendisini yetiştiren kişinin NATO'da görev yaptığı dönemde öz annesi Sofya ile Trump'ın tanıştığını öne sürdü. Özmen, "Beni kabul etmediği, o dönem 25-26 yaşlarında asker olduğu söylenmiş. Arasıra benim hakkımda telefonla bilgi almış ama daha sonra rahatsızlanıp vefat ettiği söylendi" ifadelerini kullandı.
"Trump'ın Bana Sahip Çıkmasını İstiyorum"
Necla Özmen'in en büyük arzusu, iddiasının doğru çıkması halinde Trump ve ailesiyle tanışmak. "İnşallah babam olarak çıkar. Benim sadece isteğim kendisiyle yüz yüze görüşmek, aile olarak tanışmak" diyen Özmen, kardeşleriyle de bağ kurmak istediğini belirtti.
Fiziksel benzerliklere de dikkat çeken Özmen, "Kız kardeşlerimden biriyle de çok benzerliğim var. Babayla da benzerliğim var, çok çok benzerliğim var. Bir sıcaklık hissediyorum" dedi. İngilizce bilmemesinin iletişimde zorluk yaratabileceğini de sözlerine ekledi.
Sonuç ne olursa olsun Türkiye'den vazgeçmeyeceğini vurgulayan Özmen, ancak babalığın kanıtlanması durumunda "babamın yanında yaşamayı tercih ederim" açıklamasını yaptı. Özmen, 2026 yılının kendisi için mutluluk getirmesini umut ettiğini de sözlerine ekledi.
