Türk yargısı, iş hukukunda önemli bir emsal karara imza attı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, iş yerinde meydana gelen zorlayıcı sebepler nedeniyle işverenin, işçinin iş sözleşmesini feshetmesinin haklı olmadığına ve bu durumda da işçiye ihbar tazminatı ödenmesi gerektiğine karar verdi. Karar, 25 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.
Davanın Arka Planı ve Tarafların İddiaları
Karara konu olan davada, bir şirkette nakliye işleri için çalışan bir işçi işten çıkarıldı. İşçi, haklı bir sebep olmadan iş akdinin feshedildiğini, kendisine ihbar tazminatı ödenmediğini ve fazla mesai alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek dava açtı.
Davalı şirket ise savunmasında, işçinin madencilik faaliyetleri kapsamında istihdam edildiğini, ancak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından şirketin madencilik faaliyetlerinin askıya alındığını belirtti. Şirket, bu "zorunlu neden" gerekçesiyle işçinin ihbar tazminatına hak kazanmadığını iddia etti.
Mahkeme Süreci ve Yargıtay'ın Bozma Kararı
Davaya bakan Ankara 60. İş Mahkemesi, fazla mesai alacakları yönünden davayı kabul etti, ancak ihbar tazminatı talebini kesin olarak reddetti. Yerel mahkemenin bu kararını hukuka aykırı bulan Adalet Bakanlığı, kanun yararına temyiz isteminde bulundu.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ihbar tazminatının reddedilmesini hatalı bularak kararı kanun yararına bozdu. Daire, bozma gerekçesinde 4857 sayılı İş Kanunu'na atıfta bulundu.
Yargıtay'ın Hukuki Gerekçesi ve İş Kanunu Yorumu
Yargıtay kararında kritik bir ayrıma dikkat çekti. Daireye göre, işverenin fesih hakkını kullanabilmesi için zorlayıcı nedenin iş yerinde değil, işçinin kendi çevresinde meydana gelmesi gerekiyor. Bu durumda, işçinin kusuru olmaksızın geçici ifa imkansızlığı nedeniyle iş görme borcunu yerine getirememesi şartı aranıyor.
Kararda, "İş yerinde meydana gelen zorlayıcı nedene dayanarak işveren, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedemez." hükmüne yer verildi. Bu çerçevede, davacı işçiye ihbar tazminatı ödenmesi gerektiği, mahkemenin aksi yöndeki kararının ise hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
Bu emsal karar, benzer durumdaki pek çok işçi için yol gösterici nitelik taşıyor. İşverenlerin, faaliyetlerini etkileyen dışsal veya idari engelleri "zorlayıcı sebep" sayarak işçileri tazminatsız çıkarmasının önüne geçilmesi bekleniyor. Karar, iş güvencesi ve işçi hakları bağlamında önemli bir yargısal standart oluşturdu.