Buca'da Grev ve Tatil Skandalı: Özgür Özel'e Sert Eleştiri
Buca'da Grev: İşçi Maaşları Ödenmezken Tatil

İzmir'in Buca ilçesinde yaşanan grev ve belediye yönetimine dair tartışmalar siyasi gerilimi tırmandırdı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'emek' ve 'asgari ücret' vurgulu söylemleri, kendi partisinin yönettiği İzmir'deki uygulamalarla tezat oluşturduğu gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirildi.

İşçiler Grevde, Sokaklar Çöp Altında

Buca'da temizlik işçileri, maaşlarının zamanında ödenmemesi ve çalışma koşullarına dair sorunları protesto etmek amacıyla greve çıktı. Grevin en görünür sonucu, toplanmayan çöpler nedeniyle sokakların adeta çöp yığınları altında kalması oldu. Bu durum, ilçe sakinlerinin hem sağlığını hem de günlük yaşam konforunu olumsuz etkilemeye başladı.

Olayın siyasi boyutu ise Eyyüp Kadir İnan'ın yaptığı açıklamayla alevlendi. İnan, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, CHP lideri Özgür Özel'e seslendi. İnan'ın eleştirilerinin odağında, Özel'in meydanlarda işçi haklarını savunurken, aynı partinin kontrolündeki İzmir'de binlerce işçinin maaşlarını alamaması ve emekçilerin sorunlarının çözümsüz kalması yer aldı.

Tatil Görüntüleri Sorumluluk Sorusunu Getirdi

Krizin en çarpıcı gelişmesi, Buca Belediye Başkanı'nın kamuoyuna yansıyan görüntüleri oldu. İlçede grev devam eder ve sokaklar çöplerle doluyken, Belediye Başkanı'nın Tayland'ın Phuket adasında tatil yaptığı iddia edildi. Bu durum, yönetim anlayışına dair ağır eleştirilere yol açtı.

Eyyüp Kadir İnan, bu tabloyu "sorumluluk makamında olanların çözüm üretmek yerine tatil fotoğraflarıyla gündeme gelmesi" şeklinde yorumladı. İnan'a göre, İzmir sadece çöp sorunuyla değil, aynı zamanda susuzluk, koku ve ciddi altyapı problemleriyle de mücadele ediyor.

"İzmirlilerin Hayatına Dokunun" Çağrısı

Eleştiriler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yurt dışı faaliyetlerine de uzandı. İnan, Özel'in Avrupa seyahatlerinde Türkiye'yi şikayet etmek yerine, önceliğinin kendi yönettiği İzmir'in sorunlarına eğilmek olması gerektiğini vurguladı. "Avrupa başkentlerinde ülkeyi şikayet etmek yerine; İzmir'in sokaklarına bakın. Çöpleri toplayın. Grevdeki işçinin sesini dinleyin. İzmirlilerin sorunlarına, hayatına dokunun" ifadelerini kullandı.

Siyasetin nutuk atmak değil, şehir yönetmek ve emekçinin hakkını korumak olduğunu belirten İnan, açıklamasını sert bir uyarıyla tamamladı: "Önce işçinin maaşını ödeyin, önce şehirleri yaşanır hale getirin. Sonra nereye tatile giderseniz gidin. Zaten ilk yerel seçimlerde sizi tatile biz göndereceğiz. Söz.." Bu sözler, mevcut yönetime karşı duyulan memnuniyetsizliğin ve gelecek seçimlerde hesap sorulacağı mesajının net bir göstergesi olarak yorumlandı.

Yaşananlar, yerel yönetimlerdeki icraatların siyasi söylemlerle uyumunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İzmir'deki bu kriz, muhalefet partilerinin kendi yönettikleri yerlerdeki performanslarının da sıkı bir şekilde sorgulanmasına neden oldu.