Balıkesir'de, 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Yücel Yılmaz'a yönelik ağır iftira kampanyası başlatan üç kişi, mahkeme tarafından ağır cezalara çarptırıldı. 15 yıl hapis cezası alan sanıklar, sosyal medyada yaydıkları ve hiçbir somut delile dayanmayan iddialar nedeniyle yargılandı.
Seçim Öncesi Başlatılan Karalama Kampanyası
Olay, 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine yaklaşık iki ay kala patlak verdi. Sosyal medya platformlarında, evli ve üç çocuk babası olan Yücel Yılmaz'ın eşini aldattığı ve bu ilişkiden gayri meşru bir çocuğu olduğu yönünde iddialar hızla yayılmaya başladı. Paylaşımlar, seçim atmosferinin yoğun olduğu bir döneme denk gelmişti.
İftiralara sessiz kalmayan Yücel Yılmaz, konuyu derhal savcılığa taşıdı ve suç duyurusunda bulundu. Yapılan soruşturma neticesinde, paylaşımların kaynağı olarak K.Y., L.M. ve B.K. isimli üç şüpheli tespit edildi. Bu kişiler hakkında "nitelikli iftira ve hakaret" suçlamasıyla dava açıldı.
Mahkemeden Ağır Cezalar
Dava sürecinde, iddiaların tamamen asılsız olduğu ve hiçbir somut delille desteklenmediği ortaya konuldu. Mahkeme, sanıkların yargılandığı suçları sabit görerek, her birine 15'er yıl hapis cezası verdi. Karar, iftira ve karalama kampanyalarının hukuki sonuçlarının ne kadar ağır olabileceğini gösterdi.
Kararın ardından bir açıklama yapan Yücel Yılmaz, yaşadığı süreci değerlendirdi. Yılmaz, "Yerel seçime 2 ay kala büyükşehir belediye başkanlığı dönemimde ailemi ve değerlerimi hedef alan, hiçbir somut delile dayanmayan iddialar; bağımsız yargı tarafından en ince ayrıntısına kadar incelendi ve tamamen iftira niteliğinde olduğu açıkça ortaya kondu" ifadelerini kullandı.
"Siyasi Amaçlı Bir Karakter Suikastı"
Yılmaz, verilen cezaların bu kampanyanın niteliğini açıkça gösterdiğini vurguladı. Açıklamasının devamında, "Verilen hapis cezaları ve karşı tarafın mahkûmiyeti, bu sürecin baştan sona kurgulanmış, sadece siyasi amaçla üretilmiş, karakter suikastı niteliğinde olduğunu tartışmasız şekilde ortaya koymuştur" dedi.
Eski Belediye Başkanı, ailesine yönelik saldırılardan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirirken, nihayetinde adaletin tecelli etmesinden dolayı memnuniyetini belirtti. "Ailemi ve değerlerimi hedef alan iftiralar sonrası adalet yerini buldu" sözleriyle süreci özetledi.
Bu karar, özellikle sosyal medyanın yoğun kullanıldığı seçim dönemlerinde, siyasi rakiplere yönelik asılsız iddialar ve karalama kampanyaları yürütmenin ciddi yasal yaptırımları olabileceğinin önemli bir örneği oldu. Olay, Balıkesir siyaset gündeminde uzun süre konuşulacak gelişmeler arasına girdi.
