İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen önemli bir soruşturmada, eski Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanvekili Lütfi Arıboğan'ın ifadesine başvuruldu. Soruşturma, Arıboğan'ın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasında kilit isim olarak bilinen tutuklu gazeteci Mehmet Baransu ile olan bağlantılarını ve sızdırılan çeşitli belgeleri mercek altına aldı.
Gözaltı Listesi E-postası ve Arıboğan'ın Savunması
Sorguda Arıboğan'a yöneltilen sorulardan biri, 7 Aralık 2011 tarihinde, saat 22.30'da şahsi e-posta adresinden Mehmet Baransu'ya gönderilen bir mail oldu. "Emniyet Müdürlüğü Yazısı ve İsim Listesi" konulu bu e-postada, bir gözaltı listesi yer alıyordu. Arıboğan, bu maili kendisinin gönderdiğini kabul etti.
Savunmasında, o dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün gözaltı listelerini TFF ile paylaştığını belirten Arıboğan, olayı şu sözlerle açıkladı: "Mehmet Baransu o sırada Telegol programında yorumcuydu ve TFF Başkanımız Mehmet Ali Aydınlar programa telefonla bağlanmıştı. Programda 90 kişinin gözaltına alındığı söylenmişti, fakat gerçek sayı 60'tı. Başkan Aydınlar'ın isteği üzerine doğru listeyi Baransu'ya ilettim."
101 Kez Kayıtlı İletişim ve 'Mehmetcim' Mesajı
Savcılık, Arıboğan ile Baransu arasındaki ilişkinin tek bir e-postadan ibaret olmadığını, HTS (Haberleşme Tespit) kayıtlarıyla ortaya koydu. Dosyaya giren bilgilere göre, iki isim arasında 13 Temmuz 2011 tarihinden itibaren, 52 farklı günde toplam 101 kez iletişim kurulmuştu.
Arıboğan, bu yoğun iletişim trafiği sorulduğunda, "Bu görüşmelerin hiçbirini hatırlamıyorum. Onunla bu kadar görüşecek bir ilişkim olmamıştır" diyerek iddiaları reddetti. Sorgunun dikkat çeken bir diğer anı ise, Arıboğan'ın telefonundan Baransu'ya 10 Ocak 2013'te atılan bir SMS oldu. Mesajda, "Mehmetcim yönetim kurulu toplantısındayım, arayacağım" ifadeleri yer alıyordu. Bu samimi hitaba rağmen Arıboğan, yine "hatırlamıyorum" cevabını verdi.
Sızdırılan Şike Belgeleri ve Aziz Yıldırım'ın İfadesi
Soruşturma tutanağına göre, Arıboğan'ın elinde, "Şike Kumpası" olarak adlandırılan sürece dair, o dönem için gizlilik kararı bulunan belgeler de tespit edildi. 4 Ağustos 2011'de Ahmet Gülüm isimli kişi, Arıboğan'a "Çok yazık... Mide bulandırıcı ve üzücü" notuyla "AZIZ YILDIRIM_polis ifade tutanağı" başlıklı bir belge göndermişti.
Benzer şekilde, 24 Kasım 2011'de Rıfat Sarıcaoğlu isimli şahıs, Bülent Esen'den aldığı Aziz Yıldırım'ın ifade tutanağını Arıboğan'a iletmişti. Arıboğan, dönemin Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın sızdırılan ifadesinin kendisine neden gönderildiğini bilmediğini, "Arkadaşımdan geldiği için ortada dolaşan bir belge olduğunu düşündüm" şeklinde açıklama yaptı.
Baransu'dan 'Gazetecilik' Açıklaması
Dosyada, tutuklu sanık Mehmet Baransu'nun ifadesine de yer verildi. Baransu, Arıboğan ile tüm görüşmelerinin gazetecilik faaliyeti kapsamında olduğunu öne sürdü. Baransu, "Lütfi Arıboğan'ı arayarak listeyi istedim. Kendisi de şahsi mailinden gönderdi. Benimle alakalı bir durum değildir" ifadelerini kullandı.
İstanbul merkezli yürütülen bu kapsamlı soruşturma, spor yönetiminin üst kademeleri ile şüpheli ilişkiler ağını ve gizli belgelerin nasıl sızdırıldığını yeniden gündeme taşımış oldu. Savcılık soruşturmasının detayları derinleştikçe, yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor.