O sahada yediği her topa, attığı her pasın hakkını veren bir adamın içten itiraflarıydı bunlar. İsmail Yüksek, o geceyi anlatırken ses tonundaki o hafif titreme, aslında ne kadar içerlediklerini ele veriyordu sanki.
"Biz o maçta gerçekten iyiydik" diyor, ardından bir an duraksıyor. "Ama biliyorsunuz, futbol böyle bir şey. Bazen en iyi oynayan değil, en şanslı olan kazanır."
Kontrol Bizdeydi Ama...
Maçın genelinde inisiyatifin Türkiye'de olduğunu söylüyor Yüksek. Orta sahada kurdukları oyun düzeni, Hollanda'nın beklenenden fazla zorlanması... Hepsi planlıydı aslında. Ama işte -futbolun o acımasız gerçeği- sonuç alamadılar.
"İlk yarıda etkili olduk" diye ekliyor. "İkinci yarıda da aynı tempoyu sürdürmeye çalıştık. Ama olmadı işte. Golü yedikten sonra oyun değişti."
O Golden Sonra Her Şey Değişti
Aslında her şey planlandığı gibi gidiyordu ta ki o gol gelene kadar. Yüksek, "Gol sonrası psikolojimiz bozuldu" diye itiraf ediyor. "Normalde bu tür durumlara hazırlıklıyız ama o an... O an her şey ters gitmeye başladı."
Peki ya sonrası? "Tek golle bitse belki daha farklı olurdu" diye düşünüyor. "Ama ikinci gol... İşte o her şeyi bitirdi."
Yüksek'in sözleri arasında hissedilen o hafif burukluk, aslında tüm milli takımın hissettiği şeyi yansıtıyor: Keşke...
Gelecek İçin Umut Var
Ancak her şey bitmiş değil. Yüksek, bu genç kadronun önünde daha nice turnuvalar olduğunu söylüyor. "Deneyim kazandık" diyor. "Bu acı, bizi ileride daha güçlü yapacak."
Son sözleri ise oldukça net: "Biz bu turnuvada herkese gösterdik ki Türkiye olarak artık farklı bir yerdeyiz. Kimseye kolay puan vermiyoruz. Bundan sonraki maçlarda da aynı şekilde oynamaya devam edeceğiz."
İsmail Yüksek ve arkadaşlarının yolculuğu aslında yeni başlıyor. Ve bu genç takım, Avrupa'nın en iyilerine korku salmaya devam edecek gibi görünüyor.
