İtalya, teknoloji devi Apple'a yönelik önemli bir rekabet cezası kararı aldı. İtalya Rekabet Kurumu (AGCM), şirketin mobil uygulama pazarındaki hakim konumunu kötüye kullandığı gerekçesiyle 98 milyon 635 bin 416 avro tutarında bir para cezası kesildiğini duyurdu. Karar, 22 Aralık 2025 tarihinde açıklandı.
Rekabeti Kısıtlayan Politika: ATT
İtalyan otoritesinin yaptığı yazılı açıklamaya göre, cezanın temel nedeni Apple'ın Uygulama İzleme Şeffaflığı (ATT) politikası oldu. Kurum, Apple'ın Nisan 2021'den itibaren iOS işletim sistemi için App Store üzerinden dağıtılan uygulamaların üçüncü taraf geliştiricilerine bu gizlilik kurallarını dayattığını belirtti.
Soruşturma, Avrupa Komisyonu ve diğer ulusal rekabet otoriteleriyle koordineli olarak yürütüldü. İnceleme sonucunda, ATT politikasının koşullarının tek taraflı olarak dayatıldığı ve Apple'ın ticari ortaklarının çıkarlarına zarar verdiği tespit edildi. Ayrıca, bu koşulların şirketin açıkladığı veri koruma hedeflerine ulaşmak için orantısız olduğu kaydedildi.
Apple'ın "Aşırı Derecede Baskın" Konumu
AGCM açıklamasında, Apple'ın App Store aracılığıyla mobil uygulama pazarında "aşırı derecede baskın" bir konuma sahip olduğunun altı çizildi. Bu hakim pozisyon, şirketin pazardaki davranışlarını düzenleyen rekabet kuralları açısından kritik bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Cezaya konu olan ihlallerden sorumlu tutulan şirketler arasında Apple Inc., Apple Distribution International Ltd. ve Apple Italia S.r.l. yer alıyor. Karar, Apple'ın küresel çapta artan regülasyon ve denetim baskısıyla karşı karşıya olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Teknoloji Devi İçin Artan Regülasyon Baskısı
Bu ceza, Apple'ın yalnızca İtalya'da değil, Avrupa Birliği genelinde rekabet kurallarına uyum konusunda sıkı bir inceleme altında olduğunu gösteriyor. Teknoloji devlerinin pazar gücü ve uygulamaları, son yıllarda AB ve üye ülkelerinin regülatörlerinin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi.
İtalya Rekabet Kurumu'nun bu kararı, ticari faaliyetler ile kullanıcı gizliliği politikaları arasındaki dengenin nasıl kurulması gerektiğine dair önemli bir emsal oluşturuyor. Karar, hakim pazar konumundaki şirketlerin, rekabeti kısıtlayıcı olarak değerlendirilebilecek politikalar uygulayamayacağını net bir şekilde ortaya koydu.