Sağlıklı yaşam trendlerinin giderek yaygınlaştığı günümüzde, Muş'tan gelen bir haber bu konudaki tüm ezberleri bozuyor. 86 yaşındaki Rüstem Balık'ın tam 50 yıldır sadece çay ve gofretle beslendiği ve sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürdüğü iddiası, bilinen tüm beslenme kurallarını sorgulatıyor.
Rüstem Dedenin Olağanüstü Hikayesi
Muş'ta yaşayan Rüstem Balık'ın sıra dışı beslenme alışkanlığının temeli, askerlik döneminde geçirdiği bir mide rahatsızlığına dayanıyor. Bu tarihten itibaren, yani yaklaşık yarım asırdır, katı gıda tüketemeyen Balık, hayatını yalnızca çay ve gofretle idame ettiriyor. Dört yıl önce eşini kaybeden dede, şimdilerde kendi yaptığı evinde tek başına yaşıyor ve günlerinin büyük bölümünü evinde geçiriyor.
"Bu, Allah'ın Takdiridir"
Rüstem dedenin durumu, en yakınlarını bile hayrete düşürüyor. Öz yeğeni Hüseyin Dinçer, amcasının bu şekilde yaşamasını anlamakta güçlük çektiklerini belirterek, "Çay ve gofretle nasıl yaşadığını bizler de hayretle izliyoruz. Bu, Cenab-ı Allah'ın takdirinden başka bir şey değil. 50 senedir hiç ekmek bile yememiştir" ifadelerini kullanıyor.
Dinçer, amcasının fiziksel olarak hâlâ aktif olduğunu da vurgulayarak, "Şimdi yokuşa vursa dağa çıkar; hiçbir şey yemediği hâlde hâlâ yürüyüp tırmanabiliyor. Bu takate, bu kuvvete bakınca insanlar gerçekten hayret ediyor" diye ekliyor.
Bilimsel Verilerle Çelişen Bir Yaşam
Rüstem Balık'ın hikayesi, modern tıp ve beslenme biliminin birçok kabulünü zorluyor. Dengeli beslenmenin ve fiziksel aktivitenin uzun ve sağlıklı bir yaşamın temeli olduğu düşünülürken, Balık'ın hareketsiz ve yalnız bir yaşam sürmesine rağmen 86 yaşına ulaşması, bu alandaki araştırma sonuçlarıyla tezat oluşturuyor.
Konu, Günaydın yazarı Mevlüt Tezel tarafından da köşesine taşındı. Tezel, olayın bilim dünyasına meydan okuduğunu ima ederek, "Hadi bilim insanları bunu da açıklayın?" sorusunu yöneltiyor. Bu durum, insan metabolizmasının sınırları ve bireysel farklılıkların sağlık üzerindeki etkisi konusunda yeni soru işaretleri doğuruyor.
Rüstem dedenin vakası, sağlıklı yaşam çabalarının herkes için aynı kurallara tabi olmayabileceğini gösteren, istisnai ve düşündürücü bir örnek olarak kayıtlara geçti.